bekle beni annem....
bir şarkı açmıştım, sonra -otomatik- ne çıktı biliyor musun?
Kaldım anam gurbet elde
Hasret sabrımı deniyor
Yüzünü göreyim gelde
Eller beni göndermiyor
Nerde bir yolcuyu görsem
Aklıma sılam geliyor
Ben ne zaman bir of çeksem
Hatırıma anam geliyor
Kızım diyor gözüm diyor
Ağlama sus kuzum diyor
Benden garip dertli anam
Senden ayrı onmaz
Yaram ne sarılan ne seven var
Eller sen değil ki anam
Ne arayan ne soran var
Çaresizim halim yaman
içim nasıl sızladı bir bilsen... her hücremle şarkıya eşlik ediyorum. Gözyaşlarım da bana... Bu gün, içimde, dışımda, ağzımda, yüzümde, gözümde, gönlümdeki o her zamanki yerindesin. Bir başka özledim seni; inan burnumun direkleri sızlıyor. Üzgün yüzünü görüyorum. Ardından da sıcacık, şefkatli gülümseyişini. "Hiç bir şey yıkamaz beni" diyorum. Öyle cansın bana, öyle güçsün, öyle sabır...
içindeki hasretin sessiz çığlıklarını duyuyorum; karışıyor benimkilere. Birlikte yaptığımız her şey, yanında olduğum her an, ömrümün en değerli anlarıymış; bir kez daha anladım. Sen benim en kıymetlim, en özelimsin, en uzağımsın. Ah anacığım, tek mesafeler uzak. Kalbime dokununca hissediyorum seni. Annem, her zerremde yaşıyorsun sen, nefes alıyorum seninle birlikte. Sen aklıma gelince kocaman oluyorum önce sonra da bebek... Nazlar mısın bugün beni? Annem kokunu verir misin bugün bana?...
Bir gün bahçene geleceğim, haberin olmayacak. Uzaktan yine bütün hücrelerimle, sesimin alabildiğince söylicem bu şarkıyı sana... Duyduğunda kalbinin coşkusuna tanık olmak istiyorum, bu anların bedeli olsun diye. Bekle anacığım, cennet kokulu, pamuk yanaklı, meleğim. Bekle beni...