bir başka açıdan: cumhuriyeti sorgulamaya açmaya çalışan, demokrasiyi sorgulamaya açmaya çalışanların psikolojik baskısıdır.
bugün kendi memurları tarafından yapılan suçu meşru kılar gibi, onların sırtını sıvazlarcasına verilen cezayla topluma, bakın sizin adaletiniz bu kadar dedirtmeye çalışan kafalara karşılık, ehil insanların mevkilerinden atılmasının/alınmasının ne sonuçlara yol açtığını görmemiz gereken durumdur.
Mevcut anayasa ve bağlı mevzuatlarında 2005'te yapılan değişiklikler bu sonuçlara yol açıyorsa, yapılacak sözde sivil anayasayı düşünmemizi gerektiren ve acil olarak erken seçim baskısı kurmamızı zorunlu kılan olaydır.
çünkü anayasa yapmak, hukukçu işidir. sivil toplum işidir. aydın işidir. ama her şeyden önce ehil insan işidir.
popülist, çıkar ilişkileri ile bağlanmış, sözde idareci, sözde vekil, sözde zengin işi değildir.
Bu aynı zamanda "Her şeyi yaparım"ın çöküşüdür. Uzmansızlığın faturasıdır. Sözde okumuşluğun faturasıdır. Düşünememenin faturasıdır.
Bedelini sadece 4 ameliyat geçiren 13 yaşındaki bir çocuk değil, gözümüzü açmazsak bir gün bütün kadınlarımızın uğrayacağı haksızlıkla ödeyeceği bir faturadır.