ankara'nın benim için vazgeçilmez oluşunun en önemli sebebi, birincisi bohem olması, ikincisi devletin kültür sanat yönünden en çok destek verdiği şehir olması.
yalnızlığım kaldırılmayacak derecede ağır. bu yükü diğer insanlarla paylaşabilecek kadar da dost canlısı değilim. kitaplar hergün benim için vazgeçilmez olmayabiliyor. senfoni orkestrası konserleri ve devlet tiyatrosunun sahnelerini mabedim olarak görmeye başladıktan sonra bu "ankara kültürü" hakkında söylenecek çok sözüm var. fakat belim ağrıyor ve yazmak şu an ısdırap verici. iyi geceler gri şehir!