gazetelerimizin birinde yayınlanmış eski bir yazımı copy paste yapmam gerek dedirten cümle:
301 internet'te!
Türkiye'nin en çok tartıştığı gündem maddelerinden biri olan Türk Ceza Kanunu'nun 301 numaralı maddesi internet ortamında da geçerli olacak.
Adalet Bakanlığı'nın ülkemizdeki bilişim suçlarını engellemek için hazırladığı "Bilişim Suçları Yasa Tasarısı" ne bilişimciler ne de hukukçular tarafından anlaşılabiliyor. Yasa tasarısı meclisten geçerse ülke gündeminden düşmeyen 301'inci madde internet ortamında da geçerli olacak. Taslaktaki bazı yasal düzenlemelerin anlaşılamadığını belirten Ankara Barosu Bilgi işlem Merkezi Başkanı Avukat Özgür Eralp, "Hukukçuların anlayamadığı bir yasanın uygulanması mümkün değil" şeklinde konuştu. Bilişimle ilgili tüm sorunların tek bir yasa ile düzenlenemeyeceğine de dikkat çeken Eralp, "Bilişim öyle bir alan ki kendine özgü yeni suçlar getirmekle birlikte hali hazırdaki suç türlerinin bir nevi nitelikli hali olarak da karşımıza çıkabiliyor" dedi.
işte o taslak!
Hükümetin hazırladığı yasa tasarısı aşağıdaki suçları ve yaptırımları içeriyor.
* içerik sağlayıcılar, bilişim ağı üzerinde kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olacak.
* Erişim sağlayıcılar, hukuka aykırı içerikli sitelerin yayınını engellemek zorunda olacak.
* Yükümlülükleri yerine getirmeyen site sahipleri 50 bin YTL`ye kadar para cezası, mahkeme kararına uymayanlar ise hapisle cezalandırılacak.
* Internet'te dağıtmak üzere çocuk pornosu üretenlere, 8-12 yıl hapis ve 500 bin YTLye kadar para cezası verilecek. Böylece TCKda 5-10 yıl olarak düzenlenen hapis cezaları artırılacak.
* 18 yaşından büyük kişilere liseli çocukların üniformaları giydirilerek çekilen filmler ve fotoğraflar da 18 yaşından küçükler çocuk sayıldığı için çocuk pornosu sayılarak, 8-12 yıl hapis cezası verilecek.
* Çocuk pornosu ürünlerini Internet'ten indiren, bilgisayarında, CD`de ya da diskette bulunduran kişiye, 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 bin YTL para cezası verilecek.
* Tehdit, şantaj, hakaret veya iftira suçlarına verilen ceza yarı oranında artırılacak. Örneğin, Internet'te sohbet ettiği kişinin ses, görüntü veya yazışmalarını şantaj malzemesi olarak kullanan kişiye verilecek ceza 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis ve 750 bin YTL para cezası olacak.
Hükümetin, "porno" kılıfı ile çağımızın en özgür düşünce platformlarından biri olan internete sansür getireceği görülüyor.
internet Suçlarına Ağır Ceza
Türk Ceza Kanunu'nun ünlü 301 numaralı maddesi de yasa meclisten geçerse internet için de uygulanabilir olacak. 301 kapsamına giren suçlar eğer internet ortamında işleniyorsa ceza yarı oranda artacak. Internet korsanlığıyla ağdaki verileri hukuka aykırı olarak izleyenlere 3 yıla kadar hapis verilecek. Internet'e bağlanmaksızın herhangi bir yöntemle verileri hukuka aykırı olarak izleyen kimseye 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hakim kararı ile kişilerin internet üzerindeki attığı her adım izlenebilecek. Kişilerin bilgisayarlarındaki dosyalar ve e-postalar incelenebilecek. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcılık da izleme emri verebilecek.
Bilişim Çevreleri de Rahatsız
2006 Haziran'dan bu yana sayfamızda defalarca bahsettiğimiz bu konu yavaş yavaş medyada ve diğer bilişim çevrelerinde yer almaya başladı. Bilişim Platformu geçtiğimiz hafta içinde bir bildiri yayınladı ve "internet Suçlu Değildir" başlığı ile internetin gelişmiş toplumlardaki düşünce ve ifade özgürlüğünün en somut beliriş şekli olduğunu vurguladı. Milliyet'te de 17 Ocak tarihinde yer alan bildiride "Yasal düzenleme gerekli ve zorunludur. Ancak, sorunların gereğinden fazla abartılarak, Türk toplumunun haklı ve yerinde olarak hassas olduğu 'çocuk pornografisi' üzerinden tartışmaları götürmek ve bu eksenden hareket ederek interneti düzenlemek sağlıklı bir sonuç doğurmayacaktır." denildi.
Uygulanması düşünülen yasadaki eksiklikler köşe yazılarında da yer almaya başladı. Cumhuriyet gazetesi yazarı Mehmet Sucu da Enternet isimli köşesindeki 9 Ocak tarihli yazısında Bilişim Güvenliği Başkanı'nın Ulaştırma Bakanı'nın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanacak olmasını eleştiriyor. Sucu, atanacak olan başkanın ve kurulması düşünülen Bilişim Güvenliği Başkanlığı'nın, iktidarın yönettiği "internetin büyük biraderi" olmasıyla ilgili çekincelerini yazısına taşımış.
Sonuç
Haftalar önce de yazdığım gibi milyara yakın sayfadan oluşan internet tek bir yasa ile temizlenemez. Ülkemizde teknolojinin "teknoloji kültüründen" önce gelmesi ile oluşan kirlilik en iyi şekilde eğitim ile çözülebilir.