ilk okulda her hafta başı yapılan tırnak ve mendil kontrolünde eğer sınıfın çoğu eksikse, tenefüste ve öğretmeni beklerken çok ses çıkmışsa, ödevleri yapmayanlar yapanlardan fazlaysa; öğretmen sıra başından başlayıp elinde ki cetveli şap şap götürürdü. öyle ki hiç bir zaman unutmadığım fotoğraflardan biri de o yediğim sıra dayağına aittir. elimin acısını ve yapılan haksızlığı unutmam. o yaşta insan isyanı bilmiyor. şimdi ki çocuklar zehir falan diyorlar ya haklılar. ben küçücük kafamla bir şeylere kızardım ama ne olduğunu anlamazdım.
bir deli ingilizce öğretmeni vardı. ara tatilde verdiği ödevi yapmayanları tahtaya çıkardı. sınıfa döndü
-kim vurmak ister?
herkes ben ben diye atladı. ya gerzek misiniz? insan sınıf arkadaşına vurmak ister mi? bir ben olayın manyaklığına şaşırıyorum. sınıfın ayı diye dalga geçtiği taha adın da bir öküzü seçti hoca. cetveli verdi eline. tek tek vurdu o çocukta tahta önünde bekleyen tiplere. hoca denen yaratık da bundan mutlu oldu. hayatım daha farklı olabilirdi eğer ilk okul öğretmeni diye bir şey olmasaydı.