sürekli eskide yaşamak isteyen ve düşleyen ben'de tokat etkisi yaratmıştır.
sürekli geçmişin daha güzel, daha mistik olduğunu düşünür dururuz ama peki o dönemde yaşayanlar ne düşünüyorlar ? bizlerden farklı değil.
gece yarısı çalan çanın ardından halen tarihi yapısını koruyan paris'in dar bir sokağında kendini gösteren taksi.. okuyup hayran kaldığımız yazarları, gıptayla baktığımız tabloların usta fırçalarının fizik, ses ve karakter bakımından eksiksiz sunulması izlerken kişide oraya aitmiş hissi uyandırıyor.
birçok kişiden filmin sonunun çok sönük kaldığını duysam da aynı fikirde olduğumu söyleyemem; karşılaştıkları yer, hava durumu ve aralarında geçen kısa diyaloğa dikkat kesilenler ne dediğimi daha iyi anlayacaklardır.