hiçbir beklentisi olmayan sevgilere/sevgililere aşina değiliz biz. bizi sevmedi diye yargılamadan, hiçbir şeyi birlikte paylaşamadan, istediğimiz an onu göremeden, sevginin var olabileceğini hiç düşünmüyoruz.
"beni bunca zamandır niye aramadı" diye hayıflanmak yerine "hiç beklemiyordum, sesini duymak çok güzel!" cümlesini kurabilmenin tadına varamıyoruz.
karşılıksız sevemiyoruz biz. sevgimiz hep karşımızdakini boğucu bir sahiplenmenin ve bir türlü ardı arkası kesilmeyen beklentilerin karanlık gölgesinde kalıyor. öyleki, aydınlık sevgilere aşina değiliz biz. "niçin konuşmuyorsun?" sorusuna takılıp onunla beraber susabilmenin tadına varamıyoruz.
sırf birkaç saniye daha yanında kalabilmek için abuk sabuk mazeretler üretmeyi, hiç bitmesin diye sevgimizi yüreğimizde gizli tutmayı ve bizi sevip sevmeme kararını yalnız ona bırakmayı kendimize yediremiyoruz.
hiç bir kuralın, kısıtlamanın olmadığı bir yolculukta durakları değil de sadece yolculuğun kendisini sevemiyoruz. çünkü başlangıcı ve sonu olmayan sevgilere aşina değiliz biz..