okul çıkışı; sınıfların aynı anda merdivenlerden inmesiyle oluşur, onun saçlarına dokunma arzusu. önünde teker teker merdivenleri iniyordur. hafifçe etrafına bakarsın 2-3 saniye içerisinde. sonra o kızıl saçlarına dokunma hissi. tek teli.. tek teline değersin. ve o tek keşke elimde kalsaydı dersin.
böyle birşey aşık olunan kişiye dokunma arzusu. tek teli için canını feda etmeye hazırsındır. hatta.. edersin. ama kıymeti azla bilinmezlerden olursun o zaman. keşke, keşke dokunmasaydım, tek teline dersin. keşke senin kadar acımasız olabiyseydim hayata...
ama o tele, bir kez tutunduktan sonra, hayata.. ya acınası kalırsın o anda, ya da tümüne sahip olmak için, o bedenin; tüm dünyaya acırsın, yakarsın bir anda..
aşık olunan kıza dokunma arzusu kadar güzel birşey yok dünyada.* bir de saçlarını burnuna dayayarak koklamak vardır ki.. öldü sanır insan. o an bitmiştir işte. geri dönüş yoktur kendisi için ama... sonra.. sonra bir bakmışsın ki, kayıp gitmiş o tek tel, avuçlarının arasından. sen öyle bakakalmışsın.