bilinmeyen yönleri ile hz. muhammed'in ölümü ismi kitabı çıkmış yazardır.
sünni kaynaklardan can alıcı örnekler vermesi güzel, hoş. fakat yine de şia'lığa has bir hz.ömer ve hz.ebubekir düşmanlığı var sanki. gerçi adam ateist, en başta peygambere karşı orası ayrı dava.
3 halife ile ilgili çok somut örnekler veriyor hadis kitaplarından fakat nedense hz.ali ile ilgili bu kadar acımasız davranmıyor. daha mazlum ya da masummuş gibi gösteriyor. örneğin peygamberin cenazesinin 3 gün yerde yattığını ve bu sırada ebubekir ve ömer'in hilafet peşinde koştuğu için cenazeye bile zar zor katıldıklarını söylüyor. peki bu arada hz.ali ne yapıyormuş sorusuna ise sadece "cenaze işleri ile ilgileniyordu" diye cevap verip çok fazla üstünde durmuyor.
ayrıca ibni kesir'in bidaye-nihaye isimli eserinden de çok önemli bir alıntı yapmış. kitaba göre ibni mesut harfi harfine şunları söylüyor.
"bana teklif edilse ki ey ibni mesut; sen yemin içer misin ki muhammed katledilmiştir diye? ben de derim ki değil bir kere; dokuz sefer bu konuda rahatlıkla yemin içerim ki muhammed suikaste kurban gitmiştir. ancan bana , yemin içer misin ki muhammed bormal eceliyle ölmüştür diye teklif gelse, bu konuda tek bir sefer bile yemin içmem."
neden bu örnek üzerinde durdum. çünkü gerçekten en önemli hadislerden biri. bir sahabe peygamberin suikast ile öldürüldüğünü söylüyor. merak edip kaynağı bir başka yerden buldum ve orda da bu hadis aynen şöyle aktarılıyor.
"beyhakî, abdullah b. mesudun şöyle dediğini rivayet etmiştir: «rasûlullah'm öldürüldüğüne dair dokuz kez yemin edişim, onun öldürülmediğine bir kez yemin edişimden daha çok hoşuma gider. çünkü allah, onu peygamber ve şehid olarak seçmişti.»"
bu da kaynak. 5. cilt 7. bölümde aratarak bulabilirsiniz.
aynı anlama geliyor iki ifade fakat yazarın eklediği ifadeler olmamış tam. ya da arapça orjinali üzerinden kırık meal vererek yaparsa daha iyi anlayacağımızı umuyorum.