herkesin müthiş inandığı bir yalandır. hani yanlış'ı yalnış yazanların türkçesinin gözüme gözüme batması gibidir benim için hatta.
''aşk iki kişi arasında yaşanan bir şeyken sen sevilmedin diye aşk acıtır, aşk acı verir, aşk insanın ağzına sıçar şeklinde cümleler kurman ne kadar da gereksiz.''
aşkı bu kadar oyuncak etmeyin ağzınızda yahu. duygu, his bu sonuçta. sözlük anlamı yok bir şeyi yok. durmadan anlam yükleyip duruyorsunuz.
hani aşksa zaten yaşadığınız şey, 1 kez başına gelir bu. ertesi günü gidip başka bir insana ''aşkımmmmm'' demezsiniz. öyle değil mi ?
aşk neden acı bir şeymiş, hep insana mutsuzluk verirmiş gibi öğretiliyor anlamıyorum. hayır arkadaş biri de çıkıp benim savunduğum düşünceyi de savunmuyor ki. aşk başlığına bakıyorum. herkes ağlıyor zırlıyor, arıyor ediyor.
insanlar öğretileni doğru biliyor, onu uyguluyorlar. kendinizi hep aşkın kötü bir şey olduğu yalanına inanırıp; ilişkinizi buna göre yaşarsanız zaten baştan kaybedersiniz. elektrik denen bir şey var sonuçta. duygularınıza, gülümseyişinize, davranışlarınıza kadar hissediliyor bu ve karşı taraf dahil herkese kötü bir elektrik yayarken kim devam edebilir ki o ilişkiye ?
(bir kişi acı çekmiş zamanında herhalde. sonra da sürü psikolojisi... herkes acı çekmeye, acı çekeceğine inanır olmuş. işe bakın yahu.)
siz nasıl ki köpek gibi sevdiğinizi ettiğinizi söyleyip karşı tarafın bu ilgiyi vermediğini söylüyorsanız; sizin gibi milyonlarca insan var. gidip onlarla deneyin. aşkı o zaman görün. ne de olsa aşk iyice yalama oldu. deneyip alın. *
ama o zaman da aşk acı verir sizlere eminim ki. çünkü yoruma açık bir mesele bu aşk konusu ve cidden yalamanın ötesi bir şey oldu çıktı...
çoğu insan için bir yalana inanmak çok kolay o kişiye gerçekten değer vermek yerine.
yapın kaprisi kıskançlığı; terk edilin. sonra da ''ayy aşk çok yalan bişii... insanı çok üzüyor böyle çok mahvediyoooorr..'' deyin.