- ilk olarak, her ne kadar ağırlık red kit'in üzerinden alınıp istihbarat ve emniyet içindeki gizli yapılanmalara verilmişse de kitaba* büyük oranda sadık kalmaları çok iyi olmuş.
- hayalet'in tabut peşinde koşarkenki fotoroman misali flashback'lerini inanılmaz yaratıcı buldum. benzer bir yaratıcılık örneğini en son harry potter and the deathly hallows part 1'deki üç kardeşin hikayesi'nde görmüştük.
- dizide küfürleri sansürlemelerinden mi, bilemiyorum, ama filmde sansürsüz sansürsüz tonla küfür kullanmışlar ve bu küfürler de yerlerine öyle oturmuşlar ki, 'cuk, cuk' seslerini duyuyorsunuz adeta.
- pembo'yu canlandıran rıza kocaoğlu'nu buradan tebrik etmek istiyorum. romanı okurken zihnimde canlanan pembo'yu aynı şekilde perdeye aktarmış.
- savcı esra hanımın ne kadar daş bir abla olduğuna bir kez daha şahit olduk. keşke biraz daha ileri gitseydi demekten kendimi alamıyorum.*
- dizide rtük kaygısından söyleyemediklerini, filmin verdiği özgürlükle bağıra çağıra söylemişler, müthiş olmuş.
- barda adam yakalama sahnesinde, her ne kadar önceden haberim olsa da kül'ün uykumuza şarkısını duymak, şarkıya eşlik etmeye başlayıp filmden birkaç sahne kaçırsam da çok güzeldi.
- harun'un yeni araba talebine tahsin'in verdiği yanıt, gorbaçov'la pembo'yu götürürlerken harun'un "konusuz, konusuz," demesi, hayatımda ilk kez behzat'tan duyduğum 'senin vilayetini sikerim' küfürü... filmle ilgili çok fazla güzel şey var ve tabii ki kötü yanları da var.
- filmin kurgusunda bir sıkıntı varmış gibiydi hep. keskin sahne geçişleri, adım adım, sürekli ilerleyen, geri adım atmayan bir hikaye, kimi zaman çok kulak tırmalayan sesiyle ve felaket oyunculuğuyla cansu dere...
- keşke şule bir şekilde hikayeye dahil olsa diye düşündüm film boyunca.
- şevket'in varlığı ise ayrı bir tartışma konusu. sadece bir sahnede görünüyor adam, o kadar.
- kitapta behzat psikoloğa gidiyor, hatta red kit'le orada karşılaşıyor bile. ama filmde oraya kadar gitmiyor hikaye.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. ne olursa olsun, çok özledik yahu! 13 kasım'ı iple çekiyorum. bir an önce başlasın, pazar gecelerini yine merakla bekleyelim. kalın sağlıcakla.