nasuh mahruki

entry104 galeri
    39.
  1. Van'da olması gerekirken TV stüdyolarında dolanıyor diye eleştirilen, hesap sorulan insan evladı... Çünkü Nasuh Mahruki Akut'u kurduğu için her yerde o olacak, o olmalı. Kütahya'da deprem mi oldu doğru Kütahya'ya, Van'da mı oldu doğru Van'a... Yetmedi yurtdışına gitmeli. Nasuh Mahruki'yi devletin memuru sananların, Akut'un gönüllülük esasına göre çalıştığını bilmeyenlerin sık düştüğü bir hata. Ama ondan da önemlisi Körfez Depremi'nin üzerinden 12 yıl geçmişken ve bir başka Nasuh Mahruki daha çıkmamışken hala tüm eleştirilerin onun üzerine yapılması. Aslında Nasuh MAhruki gibi bir çok kadın olsun, erkek olsun insan yetişti. Bunların yetişmesine de Nasuh Mahruki etken oldu. Ama onlar sadece kurtarma işi yapıyorlar, dünyanın en yüksek tepesine tırmanmıyor, Rusya'nın en yüksek dağlarına sıra sıra tırmanıp Rusya dağcılık federasyonu tarafından kar leoparı ünvanı almıyorlar.

    Deprem bölgesine gitmediği için eleştirilmesini de adaletsizlik olarak görüyorum. insanın bu eleştirileri yapana "Peki sen ne yaptın" diyesi geliyor. Hatta bağırası... Akut'un bir faliyetine mi katıldın, bir eğitimine bir seminerine mi katıldın... Nasuh Mahruki'nin yazmış olduğu "Vatan lafla sevilmez, eylemle sevilir" kitabını alıp okusaydın bari, okudun mu diyesi geliyor. Ekran başında vah vah etmelerle, gözyaşı dökmekle olmuyor bu işler işte... Hele hele elinden geleni bu zamana kadar yapmış bir insanı eleştirmekle hiç olmuyor. Nasuh Mahruki 1968 doğumlu. Körfez depreminde 31 yaşındaydı, şu anda ise 43 yaşında. Her ne kadar bu ülkenin bir kahramanı olsa da bir süpermen, bir batman, bir örümcek adam değil. Bir insan ve yaşlanıyor, yıpranıyor. Hiç bir destek almadan gönüllülük esasına göre çalışmasına rağmen eleştirilmesinden dolayı da yıpranıyor.

    bugün yılmaz özdil'in kendisi hakkında bir yazısı çıkmış. bu yazıda da "mahruki" soyadının "yanarak ölen" anlamına geldiğini, bu soyadını almasına da rusların osmanlı döneminde çeşme'de donanmamızı yaktıklarında yanarak şehit olan nasuh oğlu kaptan-ı derya ali paşa'dan ve onun torununun torunu olmasından dolayı geldiğini öğrendim. aynı yazıda annesi 1999 yılında vefat ettiğinde kendisinin gölcük depreminde kurtarma çalışmalarında olduğunu, babasının da "oğlum şu anda insan kurtarıyor, bireysel acımızı haber verip dikkatinin dağıtmayalım" diyerek haber vermediğinden dolayı cenazeye bile gidemediğini öğrendim. hakkında yazılan eleştiri yazılarını okuduktan sonra atatürk havalimanı'nda bir kaç adım ötemde durduğunda elini sıkıp tanışmadığıma pişman oldum.
    0 ...