bugün izlediğim, aylardır beklediğim, diziye olan özlemden sonra heyecanla gittiğim film.
öncelikle 'her temas bir iz bırakır' ardından 'son hafriyat'ı okumuş biri olarak beklentim tabii ki yüksekti. diziyi de hiç kaçırmadığım için konuya epey bi hakimim. son hafriyattan uyarlanan filmdi bu evet ama behzat ç.'nin kitapta konuşmayıp işaret,mimik ve hareketlerle çok şey anlattığı düşünüldükten sonra behzat amirime iki üç 'haa','huu',birkaç küfür ve cümle verilmesi yani filmde konuşması çok gerekli değildi bence, o gizem, içindeki sarsıntılar, konuşmalar filme çok daha değişik bir güzellik katabilirdi.
sonra ben bu cansu dere olayına pek katılmamıştım 'ya bu kızın ne işi var bu filmde' diyenlere inat izleyelim görelim kafasını yaşayan biri olarak şimdi o arkadaşlara katıldığımı söyleyebilirim. cansucuğum çok da gerekli değilmişsin, olmasan da olurmuş, kitaptaki gibi başka bir adam olsaymış sana uyarlamasalarmış o rolü falan filan.
evet eleştirilerime hız kesmeden devam ediyorum ama yani Red Kit de bir hayal kırıklığı oldu. kitaptaki o psikopat, derin adam gitmiş; sürekli adam gömen, düz bir adam gelmiş arkadaş. o Red Kit ki ne bunalımlar yaşamış ne darbeler yemiş adamdı...
bir de espiriler beni çok güldüremedi, mizah yapacağım diye kasmaya gerek yok ki dizide daha başarılılardı veya filmde daha başarılı olmalılardı...hangisidir doğrusu bilemedim.
kitaptaki cümlelerin birebir aynıları filmde varken bazı iyi bölümler filme aktarılmamış. örneğin Red Kit'in psikologla olan konuşmaları o kadar sağlamken ve filmde çok güzel geçişler yaratabilirken o bölümler, sen git hiç psikologa götürme filmde adamı... bu da olmadı emrah serbes.
iyi şey söylemem icap ederse o da kendini ahmet sanan süleyman -kass- karakteri ve o rolü oynayanın oyunculuğudur. başrolde bulunanlar kadar -belki de daha fazla- etkiliydi.
özetle her halükarda izlememek gibi bir hata yapmayacağım filmdi ama kitaptan sonra beklentiyi çok mu yüksek tuttuk bilinmez biraz zayıf kaldı. -bu yüzden kitabı okumayan arkadaşlara okumalarını öneririm sırf daha iyisini okumak için-
not: salondaki son hafriyat kitabını okumayı geçtim diziyi bile yarım yamalak izleyen arkadaşlar o kadar çok vardı ki küfürlere gülmekten ölmeler, hiç gülünemeyecek sahnelerde manasız kahkahalarla kendilerini belli ettiler -ki yanımdaki çift de aralarında diziyi hiç izleyip izlemediklerini konuşuyolardı, behzat ç. kimdir belki çok sonra öğrenmişlerdir- ve çok iticiydiler bize yazık oldu.
not2: ben sinemayı sadece izlerim. eleştiri falan çok bildiğim bir şey değil sadece behzat ç.' yi ve emrah serbes'i takip etmeye çalışan, seven bi insanım. bu yüzden bunları eklemek istedim buraya, saygılar.