üvey babam, ahmet kaya'yla içerdi rakısını, annemi döverdi sonra.
ahmet kaya'nın sesini ikisinin bağrışmaları bastıramazdı. ben, sesine sığınırdım. sesine yaslanırdım. hiçbir zaman silemedim çocukluğumdaki bu izi. hiçbir zaman daha az sevmedim ama ahmet kaya'yı.
üvey babam artık yok, çoktur yok. ahmet kaya ise eski dost. baba. bu gece, şimdi, rakımı içip kedimi seviyorum. ha bi' de ağlıyorum.
iyi ki doğmuşsun gözümün nuru. iyi ki doğmuşsun ahmet baba.