inanın yüreğim paramparça, gözlerimdeki yaş durmuyor. van'da hayatını kaybeden binlerce vatandaşımız, yüzlerce mahvolmuş yuva var. bebecikler hala daha enkaz altında veya daha küçücük ciğerleri oksijene doymadan göçüp gittiler bu dünyadan. arkadaşlar! van da insanlar; artık nefes almıyor. soğuk, kış kapıda. van'ın soğuğu bazılarının merkezi ısıtmalı evlerinizde oturarak hayal edebileceği bir şey değil. doğu anadolu orası; ayazı derisini lime lime eder insanın. ağlayacak olsanız; gözyaşlarınız geçtiği yerler çatlar. öyle pis, öyle acımasızdır soğuğu. ve biz; insanlarımızı, vatandaşlarımızı, memleketlilerimizi kurtarmak için van'a bütün gücümüzle, yüreğimizle yardım ediyoruz. elimizden geleni yapıyoruz; yapmalıyız.
ak parti döneminde bu yapılıyor; televizyonda müthiş bir insanlık göstererek milyonlar toplandı vanda yaşayan insanlar sıcak bir çorba içsin, prefabrik evlerde kalabilsin diye.
ama bazı kalpsiz faşistler çıkıyor ve diyor ki; vay efendim neden şehitlere de aynı şekilde yardım kampanyası yapılmıyormuş. benim başbakanımın çok güzel bir lafı var; askerlik yan gelip yatma yeri değildir. oraya görev için gittiler ve onun için öldüler. ne yapalım biz şimdi? her görev başında ölene para mı toplayalım? böyle faşistçe böyle ırkçı bir düşünce olabilir mi? kürtler için para topladık, şimdi de türkler için toplayalım. bu kadar olmaz.
insanları gerçekten insanlığa davet ediyorum; orada deprem kazazedeleri varken hala daha barışı bozacak hareketler yapıyorlar. bakın; genelkurmay ateşkesi bozdu, neler oldu. insanlarımız öldü. geçen gün taraf gazetesinin müthiş bir başlığı vardı; 49 gerilla öldürülmüş; 49 eve ateş düşmüş demektir bu. ama faşist düşünceli kemocanlar için orada ölen önemli değil; onlar için kendi ölüleri önemli.
bırakalım artık bunları. türkiye cumhuriyeti; yeni dünya düzeninde büyük ortadoğunun lideridir. ve türkiye türklerin değil, içerisinde yaşayan herkesindir.