depremde ölmek teolojik değil sosyolojiktir

entry2 galeri
    1.
  1. terör saldırılarında şehit olan insan profillerinde olduğu gibi depremde de her zaman garibanlar ölür varlıklı insanlar bunun tartışmasını ve edebiyatını yapar.

    yıl 1755. lizbon kenti çok şiddetli bir depremle yerle bir oluyor. kent nüfusunun üçte biri ölüyor bu depremde. bu doğal afette ölenlerin çoğu "azizler günü" nedeniyle kiliselerde toplanmış dua ediyorlardı. papazlar felaketi, tanrının günahkar kullarını cezalandırması olarak yorumladılar. voltaire bu yobazlık karşısında isyanını uzunca bir şiirle dile getirir. fakat, konu üzerinde o zamanın "aklı başında" filozofları da saçma ve bilim dışı yorumlar yapması üzerine, hücumunu "candide" adlı eserinde şu satırlarla sürdürür: "....burun gözlük takmak, bacak çorap giymek, taş şatolar yapmak için vardır. ister insandan ister doğadan kaynaklansın, başıma gelen her belanın arkasında demek ki tanrının eli vardır. doğanın karmaşık düzeni tanrısal tasarımın kanıtı ise, o zaman, tanrının ya çok beceriksiz, ya da habis olduğunu kabul etmek zorundayız. tanrı, ya önleyebileceği kötülüğü isteyerek önlememektedir, ya da, istemediği kötülüğü önleyememektedir..."
    hurafelere karnı doyan bilim, dayanaklarını inançta değil, ispatta arıyor, keşfediyor, icat ediyor, tecrübe ediyordu. voltaire o dönemde ortaya çıkıp, yaşanan acılara kutsal kılıflar dikilmemesini söyledi: "bu yaşadıklarımızın tanrısal adaletle bir ilgisi yok" "yaşadığımız tamamen bir doğa olayıdır". dedi.

    düşünen adamlar düşünmeye devam etti: voltaire'in karşısına da jean jack rousseau (jan jak russo) dikildi ve bir adım daha ileri gitti: "yaşadığımız acıların nedeni sadece jeolojik değildir" "insanları deprem değil, yoksulluk öldürüyor." dedi.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük