henüz olayların yeni yeni farkına varmaya başladığınız zamanlarda, yaşı sizden büyük olanları gördüğünüzde, onların yaşına gelmek için gereken süre sizin için kocaman bir dünya kadardır. asla geçmez sanılır o süre.
ilkokul, ortaokul derken, liseye başladığınız ilk yıl bir bıkkınlık gelir. lisenin bitmesi gereken o 3-4 yıl gözünüzde öyle büyür ki bitmez sanılır. sonra bir bakmışsınız mezun olmuşsunuz. o gün de "ulan hangi ara geçti bu kadar zaman" diye hayıflanır, arkadaşlardan ayrılmanın acısını yaşarsınız.
sonrası üniversite ya da bazıları için çalışma hayatı. liseden sonra ki ilk birkaç sene en güzel zamanlardır. reşit olunmuş, kısmen özgürlüğe kavuşulmuş, daha rahat bir yaş dönemidir.
herkesin yaşadığı 17 yaş öncesi, 18-20 yaşa ulaşmak için gösterilen çaba da sonradan çok gülünç gelecektir.
20 yaş sonrası çok tehlikeli. bütün ciddi kararlar için 30 yaş sınırı koyularak yaşamaya devam ederken, yine nasıl bir hızla geçtiğini anlayamadığın zamanlardır.
kariyer, evlilik, çocuk derken, akışına kapıldığın hayat seni önce yolun yarısına, sonra ikinci baharına ve artık yolun sonuna getirmiştir.
yaşadığı hayattan memnun olanlar için sorun yok ama hala içinde çoğu şey ukde kalanlar için, durum gerçekten çok acı. boşa geçen, istenilen şeylerin yapılamadığı bir hayat yaşamış olmak, ölüyor olmaktan daha yas gerektiren bir durum.