deprem konya'da (for example) olunca "türkiye vatandaşları", van'da olunca "teröristler" diyenlerin, bir de "ben faşist değilim, vatanımı bayrağımı sevince bana faşist diyorlar ühühühüh." diye zırlamalarıyla eşlik ettikleri kampanyadır.
kusura bakmayın. can yücel'in deyimiyle, bu memlekette g.te g.t denir. kimin neden öldüğünü nereden biliyorsunuz? kan üzerinden, insan hayatı üzerinden "politika" yapana faşist denir. zırlamanın manası yok. van'da ölenlerin arasında polis de var, öğretmen de, van'la s.kim kadar alakası olmayan da. alakası olan da ölmüş olabilir. pkk'yı desteklediğini göstermez. siz mahkeme misiniz? savcı mısınız? kendinizi hakim yerine, savcı yerine koyup bu memleketteki insanların bir bölümünü "etiketliyor"; sonra da "vatanımızı çok seviyoruz da, bize faşist diyorlar yaaaa" diye "etiketlenince" zırlıyorsunuz. faşistsiniz ulan işte. neyin muhabbetindesiniz?
gerçi faşist olduğunu kavrayabilecek kadar zekaya sahip olan adam zaten faşist olmaz. ama söylüyoruz işte. yaptığınız saçma ayrımların, ırkına, memleketine göre toplum içinde sınıflandırma yapmanızın literatürdeki karşılığını bilin; ona göre hareket edin diye. yoksa size faşist deyip demememizin, sizin bunu kabul edip etmemenizin zerre önemi yok. işin o tarafı "bilgi" amaçlı not.
ben bir insan "vanlı" diye onu "pkklı" ilan edeceğim; sonra da beni "faşist" ilan edenlere "ühühüh vatanımı seviyorum diye bana faşist diyor vatan haini" diye zıplayacağım. van neresi lan? ermenistan mı? vatan sevmek ona buna küfretmek, vatanı bölüp parçalamak mı? üzerinde yaşayan halka düşmansınız. sizin sevdiğiniz vatan; çayır çimen heralde. bir memlekette deprem oldu diye siyasi sonuç çıkarıp, enkaz altında çığlık atan insanları "polise taş atanlar/atmayanlar" diye sınıflandırmaya çalışan adamın sevdiği vatan, türkiye dediğimiz bizim vatanımız olmasa gerek. uganda'yı sevin lan siz.