gerçek bir final maçı gibi oynanmıştır. kıran kırana bir mücadele, muhteşem bir çekişme. sahada futbol adına ne olması gerekiyorsa vardı.
maçın en üzücü olayı şüpheniz john terry'nin sakatlığıydı. tabir-i caizse tekmeye kafa sokmak deyimini kendisi gerçekleştirdi ve suratına tekmeyi yediği an sahada bayıldı. allah korusun benzer bir olay türkiye'de yaşansaydı, o futbolcu oradan kalkamazdı ve ülkemizin sağlık ekipleri bu olaya müdahale edemezdi. tribünde fenalaşan bir seyirciye iki dakika sonra ekip gönderildiği ülkemizde, saha içinde de benzer gecikmeler ve teknik imkanların kısıtlı olmasından dolayı, john terry'e yapılan müdahale yapılamazdı. john terry gibi mükemmel bir oyuncunun böyle bir darbe alması televizyonları başı izleyen seyirciler dahil, sahada oynayan bütün oyuncuların maçtan kopmasına neden oldu, maç bu ve maç sonuna doğru çıkan kavgalardan dolayı 100 dakikadan fazla oynandı. dileriz futbol sahalarında bir daha buna benzer olaylar görmeyiz..
arsene wenger finale kadar takımını getiren genç oyuncularını güvendiği için thierry henry gibi bir yıldızını sahaya sürmedi ve genç oyunculara ne kadar önem verdiğini göstermiş oldu.
jose mourinho ise her zamanki kadrosunu sahaya sürdü ve profesyonelliğini konuşturarak işi riske atmadı. didier drogba muhteşem performansı ile takımını sırtladı, iki gol atarak kupanın gelmesinde önemli paya sahipti.
carling cup finali her yönden muhteşem bir futbola sahne oldu.
stadtaki bütün seyircilerin terry sakatlandığı an kendisini alkışlaması fair play olayının en güzel örneğiydi.
ülkemizde de görmek istediğimiz görüntüler bunlar ama, futbolumuz böyle gittiği sürece o günleri göreceğimizi hiç sanmıyorum. biz göremesekte, umarım torunlarımız görür..