pabuççu muştası

entry2 galeri
    1.
  1. http://www.ileri2000.org/02/pabuccu2.htm

    not: bilgi içerir..

    Doğan Avcıoğlu'nun dilimize kazandırdığı bir deyim..

    osmanlı'nın son dönemlerinde sefaretlerin yönetimine kaldığını dile getirir..
    günümüzde de dış politikamızda benzer durumlar yaşanmaktatır..

    sefaretler gelirler, bizleri bilgilendirirler ve politikamız mutemadiyen değişir..

    --spoiler--
    - Bir devlette iki kuvvet olur. Biri yukarıdan, biri aşağıdan gelir. Bizim memlekette yukarıdan gelen kuvvet (padişah), cümlemizi eziyor. Aşağıdan ise (halk), bir kuvvet hasıl etmeye imkân yoktur. Bunun için pabuççu muştası gibi yandan bir kuvvet kullanmaya muhtacız. O kuvvetler de sefaretlerdir.

    işte bir bölümüne Osmanlı Devleti’nin gerçekten muhtaç olduğu reformlar, pabuççu muştasının yandan desteğiyle yapılır. Namık Kemal gibi büyük bir yurtsever dahi, ‘pabuççu muştasıyla çağdaşlaşma yöntemini savunur:
    --spoiler--

    --spoiler--
    Oysa emperyalist devletin pabuççu muştasıyla çağdaş uygarlığa ulaşılamayacağını, yalnızca sömürgeleşileceğini görmek çok kolaydı. ingiltere yönetimindeki Hindistan ve Osmanlı'dan Fransa'ya geçen Cezayir gözler önündeydi. Buralarda insan hakları değil, sömürge statüsü uygulanıyordu. Toprakları zorla ellerinden alınan Cezayirliler açlığa mahkûm ediliyor, vatandaşlık statüsü yalnız Avrupalı göçmenlere tanınıyordu. Yeni Osmanlılar bunu biliyorlardı, ama ne yukarıya ve ne de aşağıya, yani halka güvenemediklerinden pabuççu muştası arıyorlardı. Tıpkı bugün batacağını bile bile birkaç kuruş parasını, çaresizlikten yüzde 12 aylık faiz vaat eden tefeci bankere yatıran saadet zinciri peşindeki dar gelirli memurlar ve emekliler gibi...
    --spoiler--
    1 ...