bu tiradıyla bana terapilerin en güzelini yaşatan güzel futbol insanı, hızır gibi yetişiyor allama.
kazım- alex'in çalışmaları sonucunda iş bozulmuş. alex demiş ki güya, bilemiyorum yani; beşiktaş'a gitme oradan her sene oyuncu kovarlar antrenör kovarlar, gitme! sonra rikardo büyük paralarla alındı. şimdi ben önüme koyuyorum;
kazım- bu, bardak! nedir özelliği?
kazım- işte kalın içine su konulur.
kazım- bu, kağıt. ama bu ikii!! bunu tartışıyorsun ama bu birbirine benzemiyor
kazım- birbirine benzeyen nedir?
kazım- futbolcu.
kazım- aleksss birezilyalı, tamam.
kazım- aleks ulusal takım oyuncusu mu?
kazım- değil.
kazım- aleks ne oynuyor?
kazım- orta saha.
kazım- peki orta sahaya hangi oyuncu alacaz?
(gürcan beklemeden konuşur) eski bir ulusal takım oyuncusu
kazım- rikardinyoyu!
kazım- rikardinyo nerede oynadı?
kazım- dünya kupasında. son brezilya takımının 24 kişilik kadrosunda.
kazım- her maçta oynadı mı?
kazım- oynadı.
kazım- nasıl bir oyuncu?
kazım- işte aleks gibi top alan veren, firikik atan, oyuna giren, oyunu
ersin- hayihayi iii her maçta değil rikardinyonun oynadığı
kazım- yani!
ersin- toputopu ııı hepsini toplasanız 10-15 dakika
kazım- yok canım
ersin- tabi öyle, ben ordaydım kazım abiehh
kazım- obeni özel maçı desek 12 dakika
gerisiyle uğraşamadım, replikler iyice üstüste binmeye başladı zira. çok merak eden varsa;