başlayacağın yeri bilememek ne fena. düşünsenize yanlış yerden başlayıp doğru yöne gittiğini düşünerek yanlış yere varan adamın dramını.
ahh daha kötüsünü biliyorum, hiç başlayamamak. son bi kaç gündür tam da bu durumu yaşıyorum. madem öyle, ben de yön bulma konusundaki bu beceriksizliğimi ifade ederek başlayayım dedim.
hmm kötü bi giriş oldu bu. "nasıl başlayacağımı bilemiyorum" daha mı iyi olurdu acaba ? ama ben, ne kadar "nasıl başlayacağımı bilemiyorum" cümlesi gördüysem hepsinin yazarı devamında açık açık yazmış oluyor her şeyi.
ayrıca üzülerek belirtmek isterim ki; sadece nasıl başlayamayacağımı bilememekle sınırlı değil sorun, bu bilememeyle ilgili durum. nasıl devam edeceğim konusuna da hakim aynı bilinçsizlik. köşesini yetiştiremeyen mizahçının köşesini yetiştiremeyişinin hikayesi gibi, ben bu yazıyı size yazmayı denedim.
düşeyazdım dersek neredeyse düşüyordum anlamına gelir. düşe yazdım dersek bu defa bir düşe yazı yazmaktan bahsederiz. ama sadece yazanın aklından geçen etkili olmaz, yazı ancak okuyanın kafasında vücut bulur. ben düşeyazdım yazarsam bazı okur bunu "mal, düşe yazdım yazacakmış araya boşluk koymayı unutmuş" diye değerlendirebilir. ama bazısı bile bile imla kurallarını çiğneyerek başka bir şey anlatmaya çalıştığımı da düşünebilir. işte tam bu noktada; ben bu yazıyı herhangi bir mevsimi akla getirmeksizin size yazayazdım.
ne kötü bi yer internet.
hırlısı hırsızı,
sapı sapsızı,
yazılanı yazanı,
ego arsızı,
sapığı,
ve daha fazlası, cirit atar burada.
işte bu sebepten ben size anlatmaya çekinirim. şunu söyleyemem;
bazen bi' yerde bi' şeyde birine denk gelirsin ve onunla konuşmak istersin. mesela siyasetten, mesela sanattan, mesela yazıdan, mesela dinden, mesela felsefeden, mesela kaldırımda ayarsız yürüyüp insanı akrobat edenden, mesela meseladan...
şüphesiz ki benim oyum ile çobanın oyu bir olmalıdır. ama yine şüphe götürmeyen bir şey var ki o; benim herhangi bir 'çok güzelsin çok, seni veren allah' a şükürler olsun, çok şekersin çok, ben şekerciden anlarım'cı bir maldan farklı olduğum gerçeğidir.
internet ne kötü bir yerken, türkçenin ne zengin bir dil oluşu anlamsız. bu, beni anlatırken çok fakir kılıyor.
not: bu entry sözlüğün şahsi amaçlar için kullanılışına örnek olup, örnek alınmamalı ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalıdır. ama yine de bu entry kurallar dahilindedir. ben bu yazıyı ona, son cümleyi moderatöre yazdım.