bir yanda terör gündemi diğer yanda kaddafi'nin öldürülmesi ile ilgilenirken medya ve kamuoyu, akepe'nin deniz feneri tutuklularını tahliye operasyonu başarıyla sona erdi. ne medyada ne de sözlüklerde yeterli ilgiyi göremedi mevzu. oysa, halihazırda onbinlerce tutuklu yıllardır haklarında iddianame bile hazırlanmadan yatmaya devam ederken, almanya'da kesinleşmiş ceza kararı bulunan deniz feneri davasında, üç yıl soruşturma geciktirilmiş, üç savcı görevden alınmış ve üç ay geçmeden de zahit ve arkadaşları serbest bırakılmıştır. sadece tahliye değil aynı zamanda malları ile ilgili tedbir de kaldırılmış. bir nevi aklanmışlar. tutuklama kararına itiraz ediyorlar ve itirazı inceleyen 13. asliye caza hakimi itirazı haklı görüp, serbest bırakıyor sanıkları. hakim'in akepe'ye yakın bir isim olması ise tamamen rastlantı tabiki.
sadece telefon dinlemeleri sonucunda, sıradan ve belli bir anlamı olmayan konuşmalara zorlama anlamlar yükleyerek, onbinlerce insanı çete üyesi varsayıp, tutuklayan akepe adaleti, zahit'ine kıyamadı ve salıverdi. zaten tutuklanması da utanma belasıydı.
ergenekon, balyoz, uzan davaları ne ise deniz feneri de onlardan geri kalan bir dava değildir. iddia korkunçtur zira. hayır için bağışlanan milyonlarca lirayı suiistimal ederek ilgisiz kurum ve şirketlere aktarılması söz konusu. bilinçli bir toplum bilinçli bir medya bu olayı unutturmamalıdır. sözlüğümüzde de bu konu canlı tutulmalıdır ki, birileri yaptıklarının yanlarına kar kaldığını düşünmesin, bizleri keriz bellemesin..
