bu özel yazıları yazacak birini bulamadım ... çünkü köpeğim kadar değerlisi girmedi hayatıma
ben bu yazıyı sana yazdım 'tarcın' nasılda işten dönüşümü beklerdin kapının önünde, anahtar sesini duyar duymaz havlamaya başlar, kapı açıldığında da üzerime atlar tüm salyalarını akıtırdın. sonra sana günümü anlatmaya başlardım, anlarmış gibi dinlerdin beni, dinlerken gözlerinin içinin güldüğünü fark etmek müthiş bir duyguydu. daha sonra buz dolabının kapağına atlar acıktığını anlatırdın, ben üzerimi bile değiştirmeden sana tavuk soteni verir, senin o hırçın yiyişini izler aşka gelirdim.sonra tasmanı getirirdin atardın önüme anlardım ki keyif üzerine keyif yapmak istiyorsun, üzerimi değiştirirdim bir koşuda, çekerdim şortumu atardık sokaklara kendimizi, koşardık ta levent'ten beşiktaş'a kadar. kıçımızdan ter damlayana kadar koşardık sonra nefes nefese eve gelirdik, ben bir şişe kolayı kafama dikerken sen; şılap şılap suyunu içerdin sonra devrilir yatardık.
ben bu yazıyı sana yazdım tarçın, son zamanlarda çok kopmuştuk birbirimizden benim iş değişikliğim bizi koparmıştı, artık daha az çıkar olmuştuk dışarı çıksak da sadece çişni yaptırırdım geri dönerdik, ben vurup kafayı yatardım sen yanıma kıvrılırdın buruk gözlerle. bir gün eve geldiğimde beni sen karşılamadın tarçın, uzanmış yatıyordun seni öyle görünce içim acımıştı, hadi çıkalım dedim ama sen yerinden bile kımıldamadın, içeri girdiğimde halının ıslak olduğunu fark ettim 'tarçın' dedim kafanı halıya gömdün, yoksa seni öldürseler çişini yapmazdın eve kendini parçalardın ama yinede yapmazdın, yemeğini de yememiştin ağlamaya başladım, ve sende gözlerini düşürmüştün, anladım ki bana küsmüştün senle ilgilenemediğim için beni cezalandırıyordun haketmiştim tarçın, senin o acı dolu bakışlarını hak etmiştim ama o işde çalıştığım sürece bunlar hep olacaktı, hep yalnız kalacaktın. senin iyiliğini düşündüm tarçın ayrılık bazen çok zor gelir insana.ama bu ikimiz içinde en doğru olandı ben vicdan azabı çekmeyecektim her seni gördüğümde, sen de daha çok ilgi görecektin... tarçın; senle ilgili her şeyi unutmaya hazırım tek unutamayacağım şey seni götürüp arkadaşımın evine bıraktığımda o eve büyük bir huzurla girmiştin ya sonra ben sana evi tanıtmıştım, tam evden çıktım ve sen patilerini cama koyup arkamdan gidişimi izlemiştin. önce sana oyun gibi gelmişti de sonra gerçeklerin farkına vardığında arkamdan nasıl da ağlamıştın, işte o an sesini duyduğum an, benim bittiğim andı tarçın...bunları yazarken gözyaşlarımı tutamıyorum senle olan her şeyimi özledim; gece yatarken gizlice koynuma girip yanağını koluma koymanı sabah alarmla birlikte uyanıp oradan oraya koşmanı ve daha sayamayacağım tüm şebekliklerini... ama böylesi daha iyiydi ve biliyorum ki çok mutlusun. senden çok özür diliyorum, seni çok seviyorum, tüm yazılarım senin...