Okulda iki ingilizce öğretmeniyiz, ücretli çalışan. Her gün okula kadrolu öğretmen gelmese diye dua ederken daha 1 ay geçti geliyor kendisi. Dolayısıyla bizim de maaşımız düşüyor. Her gün bayram tatili olmasa, bu sene kar tatili olmasa, kadrolu gelmese, raporlu hoca okula dönmese diye düşünüp duruyoruz. Yoksa aldığımız 3 kuruş maaş 2 kuruşa düşecek. Bir yandan da öğrenciler duymasa diye dertleniyoruz. Zira geçen yıl başka bir okulda ücretli öğretmen olduğumu öğrenen öğrencilerimden biri "Aaa siz öğretmen değil misiniz?" diye bir tepki gösterdi, ardından da bir çoğu beni "sallamadı" bile. Diğer yandan okulun muhasebecisi yok diye, sigorta işlemlerimizi dışarıdan birine yaptıran müdür yardımcısının o kişiye ödeyeceği parayı bizden istemesi, rehberlik dersi verip sonra geri alması sonra bir de ücretten saymaması falan var... Bu yıl neyse ki kadrolu öğretmenler iyi insanlar çıktı. Geçen yıl bizimle konuşmaya tenezzül etmezlerdi. Selam verince görmezden gelen öğretmenler vardı. Sanki biz oraya ait değilmişiz gibi. Ama ben en son 10 sene önce matematik gördüm öğretmenim, napayım yapamıyorum! Beni ingilizce sınavı yapmıyorsun ki öğretmenim, ben coğrafyanın bir ayrıntısını bilmezsem kadrolu olamıyorum ki, hatta öğretmen olamıyorum ki! Dersaneye gitsem 200-300 TL maaş teklif ediyorlar, kolej mülakatlarında "Senin tanıdığın yoksa neden burdasın" diye dalga geçiyor "rakiplerim(!)", anaokulunda çalışayım diyorsun "Çocuğun kakasını silebilecek misin? Yemeğini yedirebilecek misin?" diye soruyorlar, ingilizce öğretmenine. Kadron yoksa öğretmen de değilsin, insan da değilsin kısacası...