bazı saf vatandaşların hala devlet tarafından korunduklarına inandıkları ülke.
burası türkiye dostum; hakların hep kağıt üzerinde. sen bir birey olarak devletin umurunda değilsin, olmayacaksın. bunu anla artık. paran varsa yani çok paran varsa birey olabilirsin, önemsenebilirsin, kanun seni koruyabilir ama paran yoksa sen bir hiçsin.
devletler insanların güven/düzen ihtiyaçlarından dolayı kendi özgürlüklerinin bir kısmından vazgeçmesi ve bir üst otoritenin varlığını kabul etmesi ile doğmuştur. bir birey olarak sen yarattın devleti yani ve şimdi kendi yarattığın o güce yeniliyorsun, onun seni ezmesine izin veriyorsun. bunu tek bir şekilde aşabilirsin; birlik olarak, farklılıklardan arınıp insan olma paydasında buluşarak yenebilirsin, ama bu bir ütopya artık günümüzde. o yüzden ya zengin ol ve insan gibi yaşa ya da etliye sütlüye karışma, çok konuşma, kendine basit bir dünya kur ve devletle, seni devlete muhtaç edecek bireylerle pek işin olmasın o dünyada. ufak ama anlamlı şeyler yap facede, sözlükte ülkeni kurtarmak yerine. hayır, eylemlerden bahsetmiyorum sana. bu dünya düzeninde eylemler de pek bir işe yaramaz hatta. ben daha farklı, daha basit bir şey öneriyorum sana; gir bir markete, mama al. kedi/köpek maması. sokakta gördüğün hayvanlara ver onu. sana selpak satmaya gelen ufak bir çocuktan bir selpak al, sohbet et onunla biraz. yaşlı birinin yükünü taşımasına yardım et ama en büyük yardımı hayvanlara et. besle onları, su ver, sev kaçmıyorlarsa eğer. inan bana spor araban olmamasını, geri kalmış bir ülkede yaşamanı, sevdiğin kızın yüzüne bakmamasını, yeteri kadar yakışıklı olmamanı, başarılı bir öğrenci ya da evlat olamamanı, takımının maç kaybetmesini, sınavı geçememeni ve daha pek çok şeyi unutturabiliyorlar sana. ama bir kez yapma, bunu alışkanlık haline getir. bir dene hadi korkma, durma; inan çok daha çekilir kılıyor yaşamayı bu ülkede, bir kedi mesela.