"artık isterlerse adımı
söylemesinler bana
'onun annesi' diyorlar...
bu yeter sevgilim bu yeter bana!" diyor arif nihat asya bir şiirinde.
Kusura bakmayın yine sert konuştuk biz bugün.
Çok sert konuştuk televizyonlara çıkıp. Cumhurbaşkanımız "misliyle intikam alınacaktır" dedi ya işte, öyle olacaktır yine. Savaş açan dedi ya, belki sen bilmiyorsun ama biz bir ülkeye karşı savaşıyoruz sanabilirsin. Savaşı ülke açar, biz pkk'yı ülke gördük abilerim.
Yine bakanlar çıkacak televizyonlara vatan sağolsun, lanet olsun bunlara diye caka satacaklar senin üzerinden. Başbakan seçim zamanındaki gibi çok milliyetçi konuşacak yine ama sen duyamayacaksın, sonra son model arabasına binip gidecek.özür dilerim.
istihbaratı, içişlerini, orduyu sırf kendi emellerimiz için, kendi kadromuz için lapğvettik özür dileriz. Biz seni hiç düşünmedik ki özür dileriz.
Trt de biri çıktı az önce "Türkiye eskiden güçlü değildi, şimdi güçlü ondan saldırıyorlar" dedi ya işte biz parayı seninle değiştik. Tıpkı seçim dönemindeki ateşkes için verdiklerimiz gibi yine seni sattık kusura bakma.
Senin ismin televizyonlarda iki saniye okunduktan sonra unutup giderken, biz haburdan gelen pkk'ları affettik, halaylarla, çoşkula karşıladık çok özür dilerim. Her şeyin açılımını yaptık ama annen evde aç otururken gidip bir elini öpmedik özür dileriz.
Bazılar çıkıp caka satarken, ab bakanı gösteriş olsun diye ab temsilcisini çağırıp onunla hava atarken, haber kanalları sabahlara kadar seni değil ekonomiyi konuşurken, gece sen soğuktasın diye, annnen sana hasret çekmesin diye doğalgazlara zam yaptık, babam sana daha fazla değer versin diye sigaraya zam yaptık kusura bakma.
Şimdi sen şehit olmasaydın işssiz kalacaktın ya zaten. iş de bulsaydın fiata binecektin zaten biz bmw ile tur atıp senin her gün nöbet tuttuğun o kulübede bir dakika durarak hava atarken.
Sen canını şu vatan için ortaya koymuşken, annenden hasretken, bizim oğullar gitti parasını verdi bitirdi askerliği şimdi de amerika orası, avrupa burası dolaşıyor ya, özür dileriz bir daha.
Biz sıcak yatağımızda yargı ile uğraşıp, oradan oraya köstebek gibi dolaşırken, fenerle babanı soyarken sen şehit oldun ya özür dileriz.
Karşı binadan 750 bin liraya ev satın alırken, şuraları da bizim çalık'a verirken, bu gemiyle liman liman dolaşırken, 1000 korumayla orda burda hava atarken, kara toprağa gireceksin ya kusura bakma.
Özür dileriz, rahat konforlu koltuklarımızdan.
