aslında yayın ilkeleri-reklamcılık açısından "rezalet" tanımlaması az kalır. iletişim fakültesinde bunu yapan öğrenciyi camdan atarlar.
kapitalizm,
"ağaç ın gölgesini bile satar" yaklaşımı. rtük denen kurum için tanımlanan görevler arasında bu tür aptallıkları denetleme yetkisi de verilmiştir.
fakat, ülkemizde ve dünya da bu tür yayın rezaletleri yaşanmakta. kimse denetleme yetkisi ile kurulan oluşumları asli olan görevlerini neden yapamıyor diye eleştirmiyor.
ha unutmadan, maç izlemek için para ödeyen insanların haklarını gasp etmek konusuna değinmiyorum. zaten insanlarımız koyun olduğu için böyle bir hak sahibi değiller.
tabi ki, tüketiciyi koruma kanunu vs. konulara değinmemek gerekir.
