atatürk ün bursa nutku uydurmadır

entry37 galeri
    22.
  1. bursa nutku sanıldığı gibi atatürk'e ait bir şey değil. lafı direk kaynağa getireceğim. buyurun efenim.

    --spoiler--

    neredeyse 60 yıldır atatürk'e izafe edilip durulan "bursa nutku"nun ona ait olmadığını artık daha kesin olarak söyleyebiliriz.

    zira eski gerekçelere iki güçlü kanıt eklendi. bu kanıtları görmeden önce eski gerekçeleri sıralayayım:

    1) 'bursa nutku' adı verilen metin, bir "nutuk" değildir, olsa olsa bir sohbetten alınmıştır.

    2) atatürk'ün sağlığında hiç yayınlanmadığı gibi, ölümünden 9 yıl sonra bir kitapçıkta yayınlandığı zaman dahi onu kimseler ciddiye almamıştı.

    3) birilerince darbelere gerekçe olarak gösterilen bu sözde "nutuk", başka hiçbir bağımsız kaynak tarafından (tartışmalar başladıktan sonra yazılmış olan şike kokanlar hariç) doğrulanmış değildir.

    4) atatürk gibi otoriter bir devlet başkanının anarşiye prim verecek ve gençleri sokağa dökecek bir konuşma yapması mümkün değildir. (geniş bilgi için bkz. küller altında yakın tarih adlı kitabım.)

    şimdi daha kesin konuşmama sebep, doğrudan doğruya "bursa nutku"nun içinde yer aldığı kitabı incelemem oldu. şimdiye kadar bir "bursalı gazeteci" diye takdim edilen rıza ruşen yücer'in "atatürk'e ait birkaç fıkra ve hâtıra" adlı 1947'de basılan kitapçığına eğilen bir çalışmaya pek rastlamadım. tartışmalarda genellikle ikinci, hatta üçüncü el kitaplar kullanılmış. bu da meselenin niye arapsaçına döndüğünü açıklıyor zaten.

    rıza ruşen yücer, hepi topu 24 sayfacık tutan kitabındaki 16 adet "fıkra ve hatıra"nın doğruluğuna nedense garanti verememektedir. kitabının yıllar sonra bu kadar ciddiye alınacağını hiç düşünmediğine eminim. nitekim yazarın önsöz'de yer alan itiraf mahiyetindeki şu sözleri ibretliktir:

    "naklettiğim fıkra ve hâtıralar gerçekten olmuş mudur? bunu da kesin olarak temin edemem [garanti veremem]. çünkü ben, belgelendirmekten ziyade ve sadece işittiklerimi, -duyduğum şekle sadık kalarak- tesbit ve nakle önem verdim."

    demek ki, yazar bile anlattıklarının gerçekliğinden emin değildir. önemli bir kısmını başkalarından işitmiştir ve bunların gerçekten vuku bulup bulmadıklarını araştırıp soruşturmuş da değildir.

    böylece "bursa nutku"na neden 'sözde nutuk' dediğimizi ve bu "sohbeti" aktaran kişinin de olay yerinde bulunmadığını, konuşulduğu söylenen ve etrafında fırtına kopartılan sözleri başkasından işittiğini, onların gerçek olup olmadığına dair bir bilgi ve kanaatinin olmadığını bizzat kendi sözlerinden öğrenmiş oluyoruz.

    --spoiler--
    0 ...