sözlük yazarlarının itirafları

entry163083 galeri video563 ses32
    35502.
  1. yine bir itiraf yazısının daha başındayım. gece belirli bir saate geldikten sonra içimden bir sürü şey yazmak geliyor ama hepsini yazamıyorum. kim olduğum ne olduğum bilinmese bile güven problemim var ve içimden geçen herşeyi dökemiyorum.

    yaklaşık 1 ay önce bir akşam evde hasta bir halde yatak döşek yatarken bir yandan da twitter'da takılıyordum. fenomen bir kullanıcının yazısına mention yaptım, cevap yazdım. beni yazdıklarıyla çok güldüren, çevremde çok bilinen ve gerçekten nasıl biridir acaba diye merak ettiğimiz yazarlardan biri. özel mesajdan telefon numarasını yazdı "arasana beni" dedi; aramadım. aradan 15 dakika geçti "beni hayal kırıklığına uğrattın" dedi. sonraki 10 dakika boyunca arayıp aramama konusunda derin ama çok derin düşüncelere daldım. herifi tanımıyorum, nasıl bir insandır bilmiyorum, tipini bile bilmiyorum ama merak ediyordum. o merak duygusu insanın içini kemiren nadir duygulardan biri ve ben tabii karşı koyamadım bu duyguya; "sikerim ya ne kaybedicem arıyım en azından hatırlayacağım bir enstantene olur" diyerek aradım.

    hiç beklemediğim bir sesti. ne yazdığı yazılarla uyuşan, ne koyduğu fotoğraflardan tahmin edilebilir ne de aklıma gelebilecek bir ses tonu. telefonun ucunda kitlendim, inanılmaz etkilendim. muhteşem bir türkçeyle, inanılmaz seksi bir ses tonuyla karşımdaki adam "hadiii kaldır o koca kıçını da dışarı çıkalım, bari sen satma beni" dedi; çıkamadım. belki yalan söylediğimi düşündü ya da geçiştirdiğimi ama gerçekten hastaydım. yaklaşık 10 dakka falan konuştuk, salak saçma muhabbet ettik, "sözüm olsun başka bir akşam çıkalım seninle kesin" dedim ve vedalaştık. o telefon konuşmasından sonra o ses tonu aklımdan çıkmadı. bakıldığında istenebilecek son adamlardan biriyle sevişmek istedim, yalan yok.

    sonra bir daha hiç konuşmadık, arada twitter'da atışmalarımız oldu. onun bütün yazdıklarını ben görebiliyorum ama abimiz fenomen ya takip etmiyor beni. herzamanki gibi yazdıklarına gülmeye devam ettim... aradan 10 gün falan geçti...

    arkadaşlarla caddede dolaşmaya çıktık. yürürken telefonum çaldı, ne yalan söyliyim annem aradı sandım. çıkardım çantadan telefonu bir baktım ki arayan o. arkadaşlar da biliyorlar muhabbeti "oha aç bakalım hayırdır" dediler; çaktırmamaya çalıştığım hafif bir heyecanla açtım telefonu. ahh yine o ses! "sesini sikiim senin allahın cezası" dedim içimden. bana yine o sesiyle "bilmemkim, naber nasılsın?" dedi ve yine yaklaşık 10 dakika kadar muhabbet ettik. merak etmiş beni, nasıl olduğumu öğrenmek için aramak istemiş. "kimsin lan sen? niye merak ediyorsun beni? şanslı hatun yada 100. kişi ben mi oldum a.q" demek istedim, ama tabii diyemedim. onunla konuşurken heyecanlandığımı hissettim.. havadan sudan, neler yaptığımızdan konuştuk, görüşelim bir ara mutlaka diyerek telefonu yeniden kapattık. arkadaşlarımın yanında tabii artistliğime diyecek yok... orda o yolda yürürken birileri yanımda konuştu, tanımadığım insanlar yanımdan geçti gitti ama ben orda değildim; onu ve onun ses tonunu düşünüyordum.

    bir daha konuşmadık. bir daha o ses tonunu duymama izin vermedi. sonra benim onu unuttuğum bir anda kadıköyde dolanırken telefonuma bir mesaj gönderdi günler sonra. "beni çok ihmal ediyorsun bilmemkim çok.." gerizekalı gibi gülümsediğimi hissedip kendimi toparladım. bu sefer onun o seksi sesi olmadan iletişim kurduk. onu ihmal etmememi, ona da vakit ayırmamı istedi; merak etmemesini bişeyler ayarlayacağımı söyledim.

    anlam veremiyorum neden benimle böyle ilgilendiğine. esasında anlam veriyorum da ben de biraz heyecan arıyorum işte... büyük ihtimalle güzel bir gece geçirmek istediği, diğer hatunlardan biriyim bende. sadece bana karşı böyle olduğunu düşünmüyorum sonuçta binlerce takipçisi var, başka hatunlarla da illa ki iletişime geçiyordur, onlara da o seksi ses tonuyla ve güzel türkçesiyle konuşuyordur. bendeki biraz bunu görmezden gelip oyuna dahil olma isteği...

    bu akşam evde oturuyordum yine bilgisayar başında takılıyorum falan... bir an aklıma geldi, içimden bişey dürttü "koy götüne yolla bir mesaj" dedi; yolladım. havaların kötülüğüyle başlayan bir konuşmada anladık ki ikimiz de kız kurusu gibi evde oturup film izlemeyi planlıyormuşuz. ben kahve o viski içiyormuş; afiyet olsun dedik birbirimize. sonra konuşurken "bana gelsene beraber izleriz filmi" dedi. bir süre mesaja baktım, bir kaç kere tekrardan okudum, gülümsedim. işin kötü yanı gitmek istedim. onu tanımak için yanıp tutuşuyorum. o sesin o karakterin tipini o kadar çok merak ediyorum ki esasında çıldırabilirim. "oldu olacak bir de kırmızı şarap da var de de sekse tam davet olsun" yazdım yolladım. güldürdüm onu "ahahah...." efektleriyle. bir şekilde işi gırgıra vurup kolay lokma olmadığımı ya da çağırdığında lönk diye geliceği tarzda biri olmadığımı da göstermek istiyordum. ona söyleyemedim ama ne evine giderim ne de evime gelmesine izin veririm; dışarıda onunla buluşmadan önce.

    sonra bir kaç mesaj daha bu tarz konuların üzerinden konuştuk. büyük ihtimalle o değildi ama ben tedirgin, nasıl karşılanacağımı bekler bir şekilde konuştum. "hadi sabah olmadan gel yanıma" dedi; "belki sabahın olmayacağı başka bir akşam gelirim ama bu akşam olmaz" dedim. bişeyi yanlış mı anladı yada farklı mı anladı bilmiyorum bana bir veda mesajı edasında "kal salıcakla, seni hiç unutmıycam...sademsin..." yazdı. kitlendim lan! kendimi terkedilmiş gibi hissettim, bir daha onunla temasa geçemiycekmişim ya da konuşamıycakmışım gibi kaldım elimde telefonla.

    o mesajının üstüne bir mesaj daha atıp sadece "bana gel" demek istedim. hem de çok istedim. tüylerimi diken diken edicek şekilde istedim. bütün geceyi onunla geçirmek istedim. kim olduğunu nasıl biri olduğunu görmek istedim. tipini, oturuşunu, kalkışını, kaşını, gözünü, ellerini, giyimini merak ediyorum. esas daha garibi şimdi bir daha konuşmıycaz mı a.q. diye üzülüyorum. olmadık zamanlarda geliyor böyle şeyler başıma; nedense hep de benim başıma geliyor. umarım yine beklemediğim bir anda çıkar karşıma, yine irtibata geçebiliriz. ama bu sefer benim tarafımdan olmıycak bu, uzun da sürse onun aramasını yada mesaj göndermesini bekliycem. başından beri istediğim gibi madem heyecanlı olucak; bende bu oyunu oynamak istiyorum. "pislik" dedim ona sonra da güldüm; yanlış anladı "ne zamandan beri açıkça bişeyleri söylemek pisliklik oluyor" dedi. halbuki bilmiyor ki ben hoşlandığım durumlarda içimden gelen bişey olarak iyi anlamda pislik derim...

    neyse en başta da dediğim gibi bazen yazmak istiyor insan, gecenin ilerleyen saatlerinde. beni çıldırtan, istek uyandıran bir adam var; itiraf ediyorum. akıllara gelmiycek büyük ihtimalle de takipçileri arasında sadece bende bu isteği uyandıran bir herif. pislik.
    7 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük