alev coşkun'un sepetteki laleler adlı kitabından :
" siyaset dini emrinde olacak " demek, ne demektir ?
kendi kendime düşünüyorum, bu bayan ne yapıyor ? ne yapmak istiyor ? sonunda yargıya varıyorum :
tansu çiller ya ne söylediğini bilmiyor ya da ne büyük bir gaf yaptığının, ne büyük bir suç işlediğinin ayırdında değil.
bayan çiller ;
şurasını iyi biliniz ki, kendinizi kurtarmak için bir parti ile iktidar ortağı olabilirsiniz. sırf kendinizi düşünerek kökeninde demokrasi uğraşı yatan dyp'yi de eritip bitirebilirsiniz.
biliniz ki ;
siyaseti dine alet etmek isteyn birçok politikacı bu ülkeden gelip geçti. ama büyük atatürk'ün dediği gibi, bu ülke şeyhler, dervişler ülkesi olmayacaktır.
bayan çiller, bu sözlerinizle cumhuriyetimizin 73. yıl dönümünde, atatürk'ün kemiklerini sızlattınız.
bayan çiller, siz bu sözlerinizle cumhuiyet türkiyesi'ne hizmet etmiş olan onurlu bir devlet memurunu, şimdi hayatta olmayan gerçek bir atatürkçü'yü de muazzep ettiniz, azap içinde bıraktınız. o onurlu, saygın kişinin, gerek atatürkçü kişinin kemiklerini de sızlattınız.
kimden mi söz ediyorum ? muhterem babanız hüseyin necati çiller'den söz ediyorum. atatürk'ün doğduğu kentli olan, toplumun içindeki davranışlarıyla her zaman gerçek atatürkçülüğü simgelemiş olan selanikli muhterem anneniz muazzez hanım'dan söz ediyorum.
o necati çiller ki, gazetecilik yaptığı dönemde, kuvayı milliye'nin ilkelerini savundu. gerçek bir atatürkçü olan o necati çiller ki, devrin başbakanının meclis grubunda milletvekilerine " siz hilafeti bile geri getirirsiniz " sözünü asla kabul etmiyordu. bu nedenle emekli olur olmaz hemen atatürk'ün kurduğu chp'ye katıldı. 1960 öncesi bunalımlı günlerde " chp istanbul il danışma kurulu başkanı ve üyesi " olarak görev yaptı. atatürk düşmanlarına karşı savaş verdi. 1 kasım 1996.
