* bu ülkede açıkça aptal yerine konup önlerine sürülen kelek karpuza halen daha şükreden düşük iq'lu insanların varlığı
* her alanda var olan basiretsiz yöneticiler
* ne istediğini bilmeyen türk kızları ("türk kızlarının hiç biri ne istediğini bilmez" gibi bir anlam kast etmiyorum, yabancı kızların hastası olduğumdan da değil, ancak durum böyle. bunalıyorum.)
* özel sektörde iş bulmak isteyen eğitim düzeyi yüksek kişilere "esnek" çalışma saatlerine karşılık olarak teklif edilen saçma sapan maaşlar.
* tv'deki sabah programları.
* dizi karakterlerinin derdiyle dertlenenler için konuşuyorum, melankolik havası yüksek türk dizileri. zaten millet kendi derdinden kafayı yeme raddesindeyken, bu dizilerle iyice çaptan çıkıyor amına koyim.
* insanların yüzsüzlüğü. siz bazı durumlarda başkaları adına utanırken bile onların hala şark kurnazlıklarını çirkeflikle savunmaları.
* istanbul trafiği
* en güzelini sona sakladım. vergiler. özellikle de motorlu taşıtlar vergisi ve bir de bunun üzerine eklenen ötv. nerdeyse avrupa'da veya amerika'da yaşayan bir insanın çim biçme makinesinin motoru büyüklüğündeki motorlara sahip araçları almak için insanların yıllarca çalışmak zorunda kalmaları. zaten yeterince mütevazi hayaller peşinde olan insanların günden güne bu hayallerinden daha da uzaklaşmak zorunda bırakılmaları. (bkz: 13 ekim 2011 ötv zammı)