Bir insanın doğru olmadığını bildiği halde, iddia ettiği şeyden çekinmemesi. Siz ısrar ettikçe sizi aşağılayan küfürler etmekten çekinmeyen, yenilgiyi asla kabullenmek istemeyen ve baktı köşeye sıkıştı "benim kendime göre nedenlerim var" diyen insancıklara sinir olurum. Bunların hayat felsefeleri "Yenilgiyi kabul etmezseniz kaybetmiş sayılmazsınız" özdeyişi üzerine kuruludur. Ayrıca bu insanlar kaybettiklerini kabullendikleri an sizi farklı bir kategoride yarışmaya çağırırmış gibi, "Baskete gel de yeneyim seni" gibi anlamsız, konuyla kel alaka olan bir cümle kurup kendilerini üste atmaya çalışırlar.
2. olarak sorulan soruya ısrarla cevap vermek istemeyen insanlara sinirim. Sizin cevabı kerpetenle çekip alabilmeniz için soruyu 3-4 defa sormanız gerekir ki yine cevap alamayabilirsiniz. Bu tür insanlar toplu konuşmanın olduğu yerlerde sorunuzu duymamış havasına bürünerek veya lafınızı bölüp sırtınızı size dönüp başkasıyla sohbete dalma havasına girmiş olmak için sizi geçiştirirler. Nasıl ki el sıkışmak için karşınızdakine elinizi uzattığınızda eliniz boş kaldıysa mesela, bu da ona benzer bir duygudur. içinizdeki öfkeyi serbest bırakır adeta. Bu tür insanlara gerektiği kadar değer verilmelidir.
3.sü bir arkadaşınızın şaka yaparken sizi veya başka birini rencide ederek topluluğa kendini belli etmek için, popüler görünmek için sizi kullanarak kendi şaka malzemesini arkadaş grubuna satmasıdır. Bunlar öyledir ki baktı güldürdü insancıkların bir çoğunu, kim üzülmüş, kim kırılmış hiç umursamadan ısrarla rotasını değiştirmeden yelken açan insanlardır. Sıkıyorsa herkesi güldürecek bir espri yap da hepimiz gülelim.
Poposu tavana vuran insanlara ayrı bir gıcığım. Bunlar saygı kelimesinin ne demek olduğunu anlamazlar. Herkese bir tepeden bakarlar, artık kıskanmak için bir bahanelerinin kalmadığını düşünürler. Siz ona değer verirsiniz ve o sizi ...sına bile takmaz. Senin bisiklet pompasıyla şişirdiğin poponda hiç gözüm yok açıkçası.
Her cümlesinin sonuna küfür eklemeden rahat duramayanlar da var. Toplum içinde kabul görmedikleri gibi pek de iticidirler. Nitelikli konuşmasını tatlı dilli olmasını bilmezler. Hayatında bir iki kez kavga etmişlerdir mutlaka ve çarpışmayı kazanınca kanındaki özgüven patlama yapmıştır. Artık herkesi küfürle korkutabileceği sanrısına kapılır bu tarz insanlar. Kendilerini kabadayı zannederler.
Hoşlandığınız kızla tatlı tatlı sohbet ederken arkadaş grubunuzdan biri muhabbetinize katılmak istemiş olmak için muhabbetin içine eden insanlara da sinirim. Her şey yolunda derken, yemeğinizin üzerine biber dökerler.
Ve geldik en uyuz olduğum durumlardan birine, Bir arkadaşınızla buluşmuşsunuzdur veya toplu bir ortamdasınızdır. Bazı insanlar vardır kendisine soru sorulmadan konuşmazlar. Yüzüne baktığınız zaman gülümserler ama onun dışında hayat belirtisi alamazsınız. Muhabbet açayım sıkılmasın dahil olsun muhabbete dersiniz merak ettiğiniz konular hakkında sorular sorarsınız sadece cevap verir ondan sonra sus pus oturmasına devam eder. Yahu kardeşim bu katil psikolisi nereden geliyor? Sanki masadaki herkes sorgucu kendisi de "benim hakkımda ne kadar az bilirlerse o kadar iyidir" diye düşünüp konuşmama kararı almıştır. Kendini arkadaşlarından gizleyip gizemli görünmeye çalışırlar.
Bu tip insanların bu tarz tavırlarına hakkatten uyuzum. Ama aynı zamanda kendilerini çok gülünç buluyorum. Sahi biz bu insanlar olmasa ne yapardık diye de düşünüyorum.