cengiz topel

entry81 galeri
    43.
  1. filmi çekilmesi gereken kıbrıs şehidimiz.

    http://www.sabah.com.tr/f...;albumId=27687&page=1

    ismini çok duymama rağmen bugün ilk defa kim olduğunu öğrendim. hikayesini okurken de gözlerim doldu desem yalan olmaz.

    kıbrıs harekatı ve öncesini konu alan bir film çekilse cengiz topel kahraman olarak oynasa süper olurdu. hayatı, piltluk eğitimi, kıbrıs' da yaptığı alçak sorti, esir düşmesini canice öldürülmesi kaleme alınıp film yapılsa güzel olur. hem tarihimiz hem de şehidimiz unutulmaz.

    ilginç enstantaneler;

    - esir düşmesinin ardindan ortaya atılan iddialardan hiçbiri kanıtlanamasa da, esir düşen cengiz topel, bir söylentiye göre kendisini konuşturmak isteyen rumlar tarafından işkence edilerek ve vurularak öldürülmüş; diğer bir söylentiye göreyse, işkenceyle öldürüldükten sonra cenazesine ateş edilmiştir.

    - cengiz topel’in hâlâ esir tutulduğunu düşünüyordur. uçağın düştüğü gün i̇stanbul’a gönderilen annesi, bozulan radyolarından ve sokağa sokulmayan gazetecilerden dolayı, bir haber alamıyor ve kimsenin acılı anneye oğlunun vefat haberini vermesine izin verilmiyordur. mebuse topel, durumu ancak 13 ağustos’ta, cenazede öğrenecektir.

    - cenazesinde caminin bahçesindeki musalla taşında yatan cengiz topel’in başında ise, milisler ve silah arkadaşları nöbet tutuyordur. öylesine bir kalabalık vardır ki, cenazenin camiden çıkarılıp, kortejin önüne getirilmesi mümkün olmaz; zira evlerinden, işlerinden çıkıp gelmiş yüz binlerce istanbullu tabuta hücum ediyor, ona yakın olmaya, onu kucaklamaya çalışıyordur. denebilir ki bu tören, mustafa kemal atatürk’ün cenaze töreninden sonra istanbul’un gördüğü en büyük cenaze törenidi

    - cengiz topel adının bu kadar iyi bilinmesinin (ve maalesef artık bilinmemesinin.) sebebi, muhtemelen, öcünün çok geç alınabilmiş olmasıydı. ölümünün ardından, tam 10 yıl boyunca, hep bir umutla beklenildi; vatandaşlar, ulaşabildiği her devlet adamına, ne zaman öç alacaklarını sordu.zira 1964 yılında, havadan yapılan müdahaleler sınırlı kalmış ve uluslararası baskılar neticesinde, tamamlayıcı kara harekâtı yapılamamıştı. kıbrıs türkleri’nin ve merhum yüzbaşının öcü, ancak 1974 barış harekâtı’yla alınabildi. hatırası, tabelalarla canlı tutulmaya çalışıldı; okullara, camilere, parklara, sokaklara onun adı verildi.

    yukarıda ki son 4 paragraf sabah gazetesinden alınmıştır.

    umarım bir senaristimiz veya yönetmenimiz bu senaryoyu film yapar ve belleklere kazır.

    şehidimizin ruhu şad olsun.
    2 ...