bilgisiz, cahil, içten pazarlıklı onca isim arasında özellikle yeni nesilden bilgili, akıllı yorumcular vardır neyse ki.
benim hayatta en sık aldığım öğüt/eleştirilerden biri 'herkesi kendin gibi sanmadır.' artık anlamaya başladım böyle söyleyen o kültürlü, akıllı dostlarımın, abilerimin ne demek istediğini. ben hep bu gökmen özdenak' ı, oğuz tongsir' i, sergen yalçın' ı, bülent korkmaz' ı vs. kim ciddiye alıyor da dinliyor diyordum. yaptıkları yorumlar bilgiden yoksun olmakla beraber son derece saçma çünkü. daha geçenlerde bülent korkmaz (keşke hep büyük kaptan olarak kalsaydı) galatasaray 4-4-2 oynamalı, elmande baros oynamalı dediğinde sunucunun 'peki orta sahadan kim eksilecek' sorusuna 'onu ben bilemem' lafıyla boş konuştuğunu ispatlamıştı mesela. sergen hiddink' e atıp tutarken, kadronun yanlış olduğunu söylerken sunucunun 'peki yedeklerden kim oynamalıydı' sorusuna önce kekelemiş sonra da düşünüp bulamayınca yedekleri bilmediğini itiraf etmişti mesela. oğuz tongsir' in kahvehanedeki herhangi bir adamın tespit ve yorumlarından en ufak bir fazlası olmayan o saçma yorumlarını; çok özel bir şey keşfetmiş gibi heyecanla aktarmasına ise diyecek tek bir lafım yok zaten. işte ben tüm bu trolleri kim ciddiye alıyor da dinliyor diye düşünüyordum ama görüyorum ki çok fazla insan ciddiye alıyor. hatta aralarında onlardan daha fazla saçmalayanlar bile çıkıyor. zaten fotospor gibi bir gazetenin yayın hayatına devam edebildiği bir ülkeden çıkan bu sonuca şaşırmamak gerek.
allah' şükür ki bağış erten gibi entellektüel, ali ece gibi bilgili, uğur melek gibi sağduyulu adamlar var bu ülkede.