Şimdi birlikte gitmeyi düşlediğimiz şehrin kıyısındayım. Yoksun diye değil gitmemezliğim. Ben yokluğuna alıştım - belki de alışmış gibi yaptım- da ayaklarım varmıyor. Onca düşü ezip geçmeye kıyamadım belki de
Nicedir ceplerime doldurduğun sırların ağır gelmekte. Konuşasım yok merak etme. Zaten konuşmak istesem de senli tüm cümleler kilitli.
Hani dedin ya ben çok mutluyum sen de mutlu ol diye O zaman gel cebime sıkıştırdığın sırlarını al, ayağının altına aldığın sevebilme duygumu da geri ver.
Nicedir terliyor diye sitem ettiğin ellerim de buz tuttuğundan tutunduğum tüm yüreklerden kovulmaktayım. Sen şimdi dokunduğun tenleri yakarsın da ruhunun soğukluğu kalmış benim parmak uçlarımda
Bilirim yüzüme bakamazsın. Minnetin var ki mahcubiyetin de olur kuşkusuz
Sadece bil Şimdi senli tüm cümleler ruhumu yakıyor. Herkes 'yeni başlangıç yaptın, seneler geçti unut' diyor da ben hayata kaldığım yerden devam etmiyorum ki Eksildiğim yerden toparlamaya çalışıyorum. 'Niye ağlamıyorsun? Ağla rahatlarsın' diyorlar Bilmiyolar ki senin gözyaşlarının benim yanaklarımdan süzüldüğü o akşamı
Demiştim ya en başında seninkisi anlık heves diye Haksızmışım senin ki büyük bi sevgiydi. Senden sonra çok sevildim. Benden eksilttiklerin olmasaydı belki ben de hakkıyla sevebilirdim.