denizden babam çıksa yenir gibi, fatih akın neye elini atsa izlenir filmidir.
--spoiler--
filmin konusu türk bir gencin (lakabı chiko) uyuşturucu piyasasında var olma çabası ve yaşadıkları. ailesini, arkadaşlarını bu piyasaya girmek için feda etmek zorunda kalışı falan. sanki çok önemli bir işle uğraşıyormuş gibi yazdığımın farkındayım ama filmin bana hissettirdiği bu. içimden chiko'ya yardım etmek geldi. bu filmlerde en çok hoşuma giden diyalogların türkçe-almanca sürmesi oluyor. çünkü bunun ne kadar gerçek olduğunu çok iyi biliyorum. filmde de chiko'nun kankasıyla muhabbetini dinleyen "annesi", almanca küfürleri duydukça dönüp türkçe "yapmayın böle konuşmayın" diyordu. çok güldüm. bu arada yanlış anlaşılmasın, film komedinin yanından bile geçmiyor, ölümüne dram. moritz bleibtreu zaten döktürmüş yine oyunculuğunu, adam şahane ya. 4-5 filmini izledim sanırım, hala neden hollywood tarafından keşfedilmediğini çok merak ediyorum açıkcası. umarım kendi tercihidir, işte o zaman bir kez daha saygı duyarım kendisine. oynadığı brownie karakteri, eğlenceli ama aslında psikopat bir karakter. bana kalırsa bu 2 karakteri aynı anda oynamak çok zor olmalı. tavernada dansözle göbek atan adam, tuvalette chiko'yu tehdit ediyordu mesela. şahaneydi. curly diye de bir arkadaşı vardı chiko'nun, amannn ne gereksizdi yahu. resmen filmi uzatmak içindi diyalogları falan. ama bunun dışında da sıkıldığım sahne yoktu, gayet heyecanlı geldi. brownie'nin adamın ayağına çivi çaktığı sahnedeyse ağzımdan çok ayıp kelimeler çıktı, içim kalktı yaa.
filmin en güzel yeriyse sonuydu. hem süprizliydi bana göre, hem de duygusaldı. 1-2 damla yaşla beraber ağladığımı da itiraf ediyorum.
ayrıca filmde meryem'i oynayan reyhan şahin, almanya'da lady bitch ray olarak tanınıyormuş. pornografik olarak adlandırabileceğimiz klipler çeken bir rapçiymiş. ama iyi oynamış, ne diyelim. başarılar
--spoiler--