konusu özgün ve sürükleyici, oyuncluklar iyi, merak uyandırıyor, sosyal mesaj da içeriyor. ilk serisi izlemeye değer, ötekilerini bilemem.
ilki'ini izlemediyseniz okumaya devam etmeyin.
--spoiler--
1.)kızın babasına küfür ettim, ve hala ediyorum, hatta mümkünse o adamı bulup evire çevire pataklamak istiyorum.
2.)evan'ın kayleigh'a döneceğim yazıp, namertlik yapıp sözünde durmaması beni sinirlendiren ikinci etkendi. yalancı ve döneksin evan.
3.)psikopat kardeşe cok acıdım, zira ufak yaşta kendi kız kardeşine öz babası (içeriğinden bihaber olduğu) porno filmini çektirirken, izliyor. tabiî bu gerçeğin altında ezilip evan'ı sucluyor. bu yüzden, sergilediği saldırgan davranışlar için o sevimsiz-pitbull kılıklı velete şahsen hiç kızamadım.
4.)seçeneklerin birinde de kayleigh; mutlu, özgüven sahibi bir kokona oluyordu. orada kendisini sıradan, antipatik ve boş bulduğum kadar diğer konumlarda (fahişe, yitik kız) bulmamıştım. statünün beraberinde getirdiği kibrin, canı cehenneme.
4.) en güzeli, kayleigh'in aslında annesiyle yaşama şansı olup da evan'dan uzak kalmamak için o herzevekil babaya katlanmış olmasıydı, beni duygusal yönden etkileyen tek özellik buydu. aşka saygım var.
epilog olarak ne anlıyoruz şimdi biz bu filmden?
şöyle ki, mükemmel bir hayat ve yanlış kararlar yoktur. çünkü diğer alternatifle birlikte, başımıza nelerin gelebileceğini bilemeyiz. belki de bugün olduğumuzdan daha kötü bir durumda olurduk. artık 'keşke' terimini lugatınızdan çıkartın. adam fawer'in olasılıksız kitabını anımsatan bir film.
--spoiler--
