şehre gelmişti artık. yoldan bir votka aldı evlerine yakın bir parka geldi. park kalabalıktı. tenha bir masa bulup oturdu. votkayı içti sarhoşluk ve yorgunluk bastırınca sızdı kaldı masada. sabah uyandı ve eve gitti. evde kimse yoktu. duş aldı ve uzandı. babasını aradı babası bir akrabalarının düğünü olduğunu bir gün önce geldiklerini söyledi. birden aklına metin geldi ve onun için çok üzüldü. evden hiç çıkmadı radyoyu açtı ve yatağına uzandı. bir gün sonra salih geldi onunla oturdular evde salih metini aradığını ama telefonunun kapalı olduğunu söyledi. kerimde bir haftadır metini görmediğini. ailesi köyden gelince arabayı alıp baraja gitti. arabayı ağaçların arasına durdurdu. olay yerine gitti ama ne metini nede arabayı göremedi. 1-2 gün sonra şehirden uzaklaşmaya karar verdi. en uygun yer bağ eviydi. uzun zamandır kimse gitmemişti buraya. babasına çok sıkıldığını anlattı ve arabayı istedi. babası vermedi arabayı. amcasını aradı ondan istedi ve amcası yarın verebileceğini söyledi. babasından yüklü miktar para aldı. amcasının arasını aldı. bu arada metinin babası aradı. ne söyleyecekti çok korktu ama açtı telefonu. adam metini sordu eve uğramadığını söyledi. kerim yaklaşık 10 gündür görmediğini söyledi ve kapattı. alışveriş yapıp yola koyuldu.
bağ evi şehre 30 km uzaklıktaydı. etrafta meyve ağaçları aşağı taraflarda üzüm bağları vardı. geleli 12 gün olmuştu. sabah erkenden kapı çaldı. gelenler polisti. ne olduğunu sorduğunda gidince öğrenirsin cevabını aldı.
şehre gelene kadar hayatı film şeridi gibi geçti gözünün önünden. sıçtık diyordu kendi kendine sıçtık. polis her şeyi öğrendi yakacaklar beni diyordu. polis merkezine gelince salihinde orada olduğunu gördü. bu onu rahatlattı. metinin babası şikayetçi olmuştu kerim ve salihten. polis sorgusunda metinin nerede olduğunu, nereye gitmiş olabileceğini en son nezaman gördüklerini sordu. bunlarda yaklaşık 1 ay önce gördüklerini ve nerede olduğunu bilmediklerini söylediler. 3 gün nezarette kaldılar. hep aynı sorularla sorgulandılar. çıkınca beraber bağ evine gittiler. 2 hafta kalıp geldiler. metin bir türlü bulunamadı.
yaz bitti okullar açıldı. kerim derslere önem vermeye başladı. artık kumar oynamıyor ara sıra içki içiyordu. büyük aşkı laleyle konuşmaya başlamış hayatı çok güzel olmuştu. sanki 2 cinayeti o işlememişti. lise 2 çok başarılı geçti. laleye aşık olduğunu itiraf etti. lale'de ondan hoşlanmıştı. aşkın zirvesinde yaşıyordu. ayakları yere basmıyordu adeta. aşklarını gizli gizli yaşıyorlar. kimseye belli etmiyorlardı.
lise 3. sınıfta dershaneye gitmeye başladılar. ikisi farklı dershaneye gidiyordu. lale sınava kadar görüşmeyelim demeye başladı. kerim çok sinirlendi ama mecburen kabul etti. 2. dönem yeni başlamıştı. cumartesi sabahı kerimin telefonu çaldı. okuldan ismail diye biri arıyordu. kerimin laleye aşık olduğunu biliyordu ama sevgili olduklarından haberi yoktu. kerime lalenin okuldan kaan diye biriyle kütphanede buluşacağını, kaanla lalenin sevgili olduklarını söyledi. kerim çıldırdı ismaile beklemesini söyledi. kütüphaneye gitti. beklediler lale ablasıyla beraber kütüphaneye girdi ama kerimi görmediler. az sonra kaan da geldi içeri girdi. kerim 5 dakika bekledi. sonra içeriye girdi ve camlı alanın dışından onları izledi. lalenin ağzı kulaklarındaydı. kerim geri geldi. ismaile gitmesini söyledi. artık onu sevmiyorum onunla işim olmaz dedi. ismail gittikten sonra kerimde gitti eve. kafasını duvarlara vurdu ama nafile.
laleye hiç bahsetmedi gördüklerinden. o hafta sııftan dışarı pek çıkmadı hep gördüklerini düşündü. tuvalette kaanla karşılaştılar hiç bir şey demedi kaana. cuma akşamı amcasını aradı yarın araba lazım olduğunu söyledi. amcası tamam dedi.
cumartesi arabayı aldı. evdende kurbanda keçilerini bağladıkları ipi aldı. laleyi aradı evlerinin 2 sokak ilerisine gelmesini söyledi. laleyi bekledi gelince arabaya binmesini söyledi. lale nereye gidiyoruz diye sürekli soruyordu. kerim hiç konuşmuyordu. şehrin dışına çıktılar . arabayı tarla yoluna sürdü. epey uzaklaşınca durdu. arabadan indiler. kerim kütüphanede gördüklerini sordu. lale cevap veremedi. kerim laleye bir tokat attı. lale artık onu sevmediğini, onunla olamayacağını kaandan hoşlandığını söyledi. kerim çıldırdı laleye yumruk vurmaya başladı. lale bayılmıştı. kerim lalenin ellerini ve ayaklarını bağladı. ağzınada bez tıkadı arabanın bagajına yatırdı. hava kararmıştı. ne yapacağını bilemiyordu. arabayı şehre doğru sürmeye başladı. ehliyeti olmadığından polis yakalar diye de korkuyordu. çevre yolundan dolaştı mezarlığa geldi.
arabadan indi etrafa bakındı kimsecikler yoktu. duvardan atladı bekçiye baktı o da uyuyordu. arabanın yanına geldi bagajı açtı lalenin hiç hali kalmamıştı. ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. laleyi omuzuna aldı duvara yaklaştı duvarın öbür tarafına indirdi. kendide atladı. etrafta açık mezarlar vardı birinin içine atıp canlı canlı gömmeyi düşündü ama vazgeçti. kıpırdayacak hali kalmayan laleyi bir ağacın gövdesine yasladı. ellerini ve ayaklarını çözdü.orda bırakmayı düşündü ama artık çok geçti. ipi ağacın dalına attı bir ucunu laleni boğzına bağladı. ipe asıldı lale havaya kalktı çırpınmaya başladı. ipi ağacın gövdesine bağladı. ağacın dibine oturdu. lale ölene kadar bekledi. içtiği sigaraların izmaritlerini topladı cebine koydu. laleyi ağaçtan indirdi. ipi çözdü ağzındaki bezi çıkardı. laleyi boş bir mezara yatırdı. sonra yanağından öptü. duvardan atlayıp arabaya bindi şehrin başka bir tarafından 2 şişe bira aldı arabayı yüksek bir yere durdurdu biten aşkını kutladı.