balkona sigara içmeye çıkmıştım. saat gece 12-1 falandı. aşağıda miyavlayıp duran bir kedi gördüm. neden bilmiyorum ama içim parçalandı, ben kediyle "pşşt kedi naber açmısın" falan diye sanki insanmış gibi konuşurken bir kaç kedi daha toplaştı etrafına. 3-4 tane oldular.
kıyamadım, indim bir tas süt bıraktım. ama ben inene kadar kediler dağılmıştı bile. herneyse diyip bıraktım ağacın dibine. sonra yukarı çıktım. bir 5-10 dk sonra bütün kediler toplanmıştı sütün etrafına ve dillerini uzatıp uzatıp içiyorlardı.
işte ne olduysa ondan sonra oldu. ben "ne güzel bir iyilik yaptım bee meheheh olley yuppi!" moduna girmeye başlamıştım. ki; aşağıdan bir sesler gelmeye başladı hav hav diye. ama çok gürültülü yani, bildiğiniz sürü gibi köpekler koşuyorlar. saydım. tam 8 tane köpek vardı. 8 tane köpek sanki mekan basmaya gelmişlerdi.
kedilerle aralarında 20-25 metre vardı, ama köpekler hızlarını almışlardı. o arayı kapatmak için 2 saniye bile yeterdi. o kadar hızlıydı 8 köpek. birden kediler kafalarını bir kaldırdı. tabi kaldırır kaldırmaz deparı bastılar, kimisi ağacın üstüne çıktı. kimisi bilmem nereye kaçtı.
ama bir tanesi arabanın altına girdi. köpeklerin gelişini en son gören oydu. bütün köpekler dadandı arabanın altına. 8 tane. tam 8 tane köpek arabanın altına girmek için eğilmişlerdi yavaş yavaş sokuluyorlardı ve kediyi kaçırmamaya çalışıyorlardı.
tam o sırada kedi öyle bir zıpladı ki. sanırsın doğduğu ilk günden beri halter kaldırıyormuşta ön kol kasları gelişmiş. usain bolt'un hocasından ders almışta arka ayak kasları gelişmiş. öyle bir zıplayıştı. tam zıplarken köpekelrin bi tanesini de çizdi tırnaklarıyla. bütün köpekler hav hav hav havlamaya başladı ve akabinde kedinin arkasından koşmaya.
neyse ki kedi o korkuyla kocaman bir ağacın üstüne çıkmıştı. it sürüsüde öyle bakıp bakıp gittiler...
sütü soracak olursanız, köpekler geldiği ilk anda o süt tasını devirmişlerdi.
işte yaptığım bir iyilik az daha bir felakete yol açıyordu dostlar. aman siz siz olun, bilinçli olun. hayvanı doyurucam diye başına bela açmayın.