baştan sona ortada geçen ve daha az salaklık yapan** takımın avantaj sağladığı maç olmuştur.
fenerbahçe'ye şöyle bi baktığımızda hücum hattının iyi işler yaptığı, 2 tane atıp 7-8 tane kadar de net pozisyonu kaçırdığı maç olmuştur. şimdi fener türkiye ligi maçlarında bile bu kadar pozisyon yakalamıyor. bundan iki soru çıkıyor haliyle. az mi çok saçma sapan bir defansa sahip bir takım, yoksa fener bu gece hakkaten mi iyi oynadı. bence her ikiside. türkiye'de her takım fener'e karşı minimum 6 savunmaya yönelik oyuncuyla oynarken az'de bu sayı ikinci yarıda ikiye kadar indi. ama hücum hattının da hakkını yemeyelim kezman, alex ve tümer gayet iyi işler çıkardılar.
şimdi gelelim takımın geri kalanına: tuncay ve appiah bolca çabaladılar, bolca koştular. tuncay 45 metre top sürüp 3 tane az'liyi yaya bırakıp ceza sahasına girdiği bir pozisyonda topu kalecinin üzerine vurarak zaten klasını(!) konuşturdu. ama bir deniz barış vardı ki ortada beni kanser etti!! ve hani herkes görüyor ilk 45 dk içerisinde bu adamın yaptığı hataların büyüklüğünü ama nedense zico kendisine 80 dakika sabretti. halbuki ikinci yarının başında kontratak mantalitesine uygun bir şekilde deniz'i çıkarıp mehmet yozgatlı'yı almak daha mantıklı bir hareket olacaktı. zico'nun 35 dakika geciken değişikliği belki de turun gitmesini hazırlayan etkenlerden sadece bir tanesi.
savunma bloğuna göz atacak olursak diego lugano belki de ilk kez geldiğinden bu yana kendisi gibi oynadı ve nefes aldırmadı az forvetlerine. gelen iki gole bakalım, ikisinde de lugano'nun tutmadığı adamlar atıyor golü demek ki ona bok atamıyoruz! edu dracena da iyi niyetli ve gayretliydi ve çok büyük net bir hatasını görmedim. önder ise sakatlıktan yeni çıktığından mıdır biraz ürkek oynadı ama müdahaleleri yerindeydi. ümit'in ise geri dönüşte yaşadığı sorun bugün çok belirgin bir şekilde ortadaydı. ikinci yarıda jenner adını taşıyan az'li oyuncu ümit'i folloş değil follofoş etti her pozisyonda. zico burda da uğur boral'ı oyuna alarak bir müdahale yapabilirdi ama yapmadı malesef. ümit uzatmalarda oyundan çıktı o da skor 2-2'ye geldikten sonraydı ve bir hayli geciken bir değişiklikti.
kalede volkan'a da bi çift lafım olacak. ulan eşşoğlueşşek! 1.93 mü ne boyun var. çık hava topuna allahın cezası!! çıksa o topu alırdı ve tur fener'in olurdu. ama gel gör ki maç boyuna yaptığı bir hatayla bütün olayı sikip atma kabiliyeti sadece kalecilerde var işte.. volkan'da bu kontenjandan yanlış yerde ve yanlış zamanda yararlandı.
genel olarak fenerbahçe'ye baktığımızda bu sene uefa maçlarının hepsinde fener iyi bir performans gösterdi diyebilirim. ancak uefa'daki oyun lige yansıtılırsa fener rahat rahat şampiyonluğa gidebilir. yoksa türkiye liginde de hiçbir şeyin garantisi yok!
sayın zicocuğuma da bi iki laf yeri gelmişken; tamam birader bu takım fena top oynamıyor ama senin elinde 18 kişi var ve 14 tanesini kullanma hakkına sahipsin. uefa maçında kullanmayacan da nerede kullanacan ayıptır sorması?
netice itibariyle belki yıllar sonra ilk kez fener şerefiyle, kıçından ter akıtarak avrupa'dan elendi. zaten kendi adıma ben fener'in bu kupayı alabileceğini düşünmüyordum ama en azından bi çeyrek final olabilir gibi bakıyordum ki o da bu turu geçebilseydik vardı.
bir sözüm de yeri gelmişken fener ülke puanını düşürüyor diyenlere: kendinize karşı dürüst olun ve bakın şöyle bir. sizin takımlarınız ne bok yedi bu sene?
sonuç olarak fanatikleri* sevindiren, içten olanları üzen karşılaşma olmuştur.