7 ekim 2011 türkiye almanya maçı

entry289 galeri
    271.
  1. bu mağlubiyeti bir iki oyuncunun üzerine yıkmak büyük haksızlık olur. sabri kötülerdendi, çok pas hatası yaptı ama bu mağlubiyetin sorumlusu ne aurelio' dur, ne sabri, ne hakan balta, ne volkan ne de tek başına bir başkası. sakin kafayla bir derin nefes alıp okuyun yazının bundan sonrasını ve düşünün şu sorumun cevabını; selçuk inan neden çıktı? belki sakatlanmıştır, dinlemedim çünkü hiddink röportajını ama sakat değilse neden çıktığını açıklamalı hiddink. gökhan töre ile çizgiye inmek istedik gibi bir cevap benim sorumun cevabı değil, o ancak gökhan niye girdi sorusuna cevap olabilir, ben selçuk niye çıkar diye soruyorum. ukalalık yaparak futboldan çok iyi anladığımı iddia ediyor ve diyorum ki ikinci yarıda neden aurelio kaldı oyunda. selçuk inan defansif orta saha olarak da orada oynayabilirdi ve hücuma da daha fazla katkı verirdi aurolio' dan. bu denenmeliydi bence.
    sabri iyi miydi elbetteki hayır, servet birebir de çalım yememeliydi o da kabul peki o gollerde sağ bekte olması gereken gökhan ve servet birebir kaldığında yardıma gelmesi gereken egemen neredeydi? suç gökhan' ın ya da egemen' in demiyorum; herkesin diyorum. örneğin maçın en iyilerinden kabul edilen hamit' in son dakikalardaki laubaliliği, şahsi oyununa ne demeli? ya da öve öve bitirilemeyen burak' a. hani rıdvan dilmen' e göre almanya milli takımında oynayabilecek iki oyuncudan biri olan burak' a. soldan götürdüğü top ve indirdiği bir topu arkadaşına bırakışı hariç yoktu burak. şimdi ban agol pozisyonuna girdi filan demeyin. doğru girdi; mesela sabri' nin pasıyla birebir kaldı boateng ile ve penaltı alabilecekken, şut atabilecekken hiçbirini yapamadı. rıdvan hoca da ''stoperlerle kalamadı yanlış adam denk geldi şansına'' gibi salakça bir yorum yaptı. burak elbetteki çok iyi bir oyuncu, keşke galatasaray' da olsa ama öyle abartıldığı kadar üst düzey bir forvet olmadığını dün geceki performansı için söyleyebilirim en azından. m. gomez' in şutlarına bakın; nasıl görerek, bilerek vuruyor kaleye mesela.
    ilk yarıda çizgiye inerek mi pozisyon bulduk ki gökhan töre ile kanatlara inmeyi hedefledik? yahu nasıl pozisyon bulduğumuz ortada. hızlı tek paslarla bulduk pozisyonları ve selçuk, hamit, arda çok iyiydi bu paslarda, maçın sonunda ise arda ve selçuk yoktu oyunda. ben daha ne diyeyim ki?
    arkadaşımla maçı izlerken bu tempo ve oyunla 60' tan sonrasını göremez milli takım dedim. bunu söylemek için üst düzey bir futbol bilgisine gerek yok. deli gibi koşuyordu oyuncularımız hem savunmada hem hücumda. hiddink müdahale etmedi buna da. ve 70' ten sonra orta saha diye bir şey kalmadı takımda. almanya ciddiyeti korusa son paslarda 5-6 yapardı maçı.
    bu takım hiç lider olarak gitmedi avrupa şampiyonası ya da dünya kupasına, bu takım zaten pek sık gidemedi böyle organizasyonlara ama biz hiddink' i bizi artık sık sık bu organizasyonlara götürsün diye getirdik. dolayısıyla zaten gidemiyorduk o yüzden hiddink eleştirilmemeli gibi bir mantığı doğru bulmam mümkün değil. tamam değişim bir anda olmaz ama bu takım terim ile daha iyi futbol oynuyordu bence. yani geriye gittik hiddink ile. bir tane oyuncu da kazanamadık ayrıca bu geriye gidiş süresince. burak' ı kazandık diyecek olan varsa o hiddink' in değil burak' ın başarısı derim.
    son olarak hiddink şuna cevap versin lütfen; oyunun bir bölümünde burak neden sol açık, arda santrafor oynadı?
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük