7673.
-
bir sen kaybetmemek adına kaç ben kaybettim
artık sayamıyorum
her gelişin bir öncekinden acı
her gidişin bir sonrakinden sancılı oldu
giderken dilime düşmeyen sözler
ardından kurşun olup yüreğime düştü
her bir ayrı adresten ayrı yaralar açtı
yarin kaçak gidişlerine vurgun yüreğimde
kaç yara var artık sayamıyorum
yıllardan sonra bugün karşıma çıktın
tellerine bahar rüzgarı estirdiğim saçların
hazan rüzgarı yemiş gibi darmadağın
gülüşüne bin can adadığım gamzelerin
boran yemiş kumsal misali hüzünbaz
ve kuytusunda kaybolduğum gözlerin
bir orman kadar sessiz , bir deniz kadar hırçın
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
öylece gittin
sadece gittin
aynı yıllar önce yaptığın gibi
ardına bakmadan için acımadan
sadece gittin
..
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
sığınmak istedim
fırtınadan çıkmış bir gemi gibi
kollarının limanına
sövmek istedim seni bana hasret
beni sana gurbet koyanların
dinine imanına...
ama yapmadım
yapamadım
yıllar önce özleme açılan kollarımı
hasrete saran
vuslata çıkan rüyalarımı
gurbete yoran
seni seviyorum diyen dilime
özledim sözlerini düşüren
sevgi makamında duygularıma
hicazdan beste yapan
sen değil miydin...
koşmak istedim ardından
yaralı bir yavru ceylanın
annesine koştuğu gibi
yapmadım yapamadım
oysa ben yıllar yılı
ellere diken iken
tek sana gül açandım
bir canım deyişine
bin canımı katandım
sevmeler hafif kalır
haşa sana tapandım...
sen ise geçip gittin
sadece gittin.
ardına bakmadan ; için acımadan
ben sana
sen unutmaya sevdalı bir yürekle
sadece gittin..
şimdi artık sana gel demeyeceğim
özledim , yar demeyeceğim
kollarına al demeyeceğim
yanımda kal demeyeceğim
üzülme ;
artık adını anmam
ilk gidişin gibi yanmam
merak etme!
sana şiirler yazmam artık
sana türküler yakmam
bir eylül akşamı sırılsıklam sokağından geçip
seni ağlatmam...
dedim ya
bir sen kaybetmemek adına
kaç ben kaybettim artık sayamıyorum
ama şunu unutma
artık seni kazanmak adına
benliğimden bir an dahi kaybetmeye
tahammülüm kalmadı..
*