doğum günlerinde yanında yörende tanıdıkların olsa bile yalnızdır insan aslında. sürekli geçen yılların hüznü neşesi dalgın gözlerinde.
arada dürterler seni, kutlu olsun, öperler yanaklarından gözlerinden, eline bazı şeyler tutuştururlar belki. ama boş bakışların değişmez yalnızlığın koyakları.
ya çay bardağına dalar gözlerim, dem de demlenir, ya bir kadeh, hani kaseyi fağfur, sızan kokusunda sızar gibi. oğlumun elini hissederim omuzlarımda, kuş kanadı yılları taşır getirir, küçük çocukların masalı. arada eşim yanaklarım da buse, gözlerim nemli mi ne. utanırım, koşar yıkarım yüzümü. işte o an yakalanırım, ayna tutsak alır beni. bakarım suretime, suretim de ayna sonsuzluk. sır seyyahım. ellerim lavaboda kalır, hep öyle kalır mıyım aynalarda, birilerini arar gibi. sonra uzatırım elimi aynaya, avucumu dayarım, derim ki hayata avucunu yala. dönerim kalabalığa bu sefer neşeli, her zaman ki.