her şeyden önce spiker dediğinin görevi izleyenlere maçı tarafsızca aktarmaktır. oynayan takımlar içinde birine sempati duyuyorsa bile bunu yansıtmamalıdır. ama gel de bunu ronaldinho aşığı, doğma büyüme katalan dostumuza anlat. "çölde bir vaha gibi" , "messi daha ne yapsın"lara alışmıştık ama bu maçta gördük ki sadece internetten iyi araştırma yapıyor, kim eskiden ne işle uğraşıyordu, hangi futbolcu çocukluğunda nasıl çalışıyordu biliyor diye insan, spiker olmuş sayılmaz. bu maçta gördüklerimi madde madde yazayım:
-liverpool soldan bir faul kullanmaktadır, topa arka direkte vurulan kafa yan ağlarda kalmıştır.
ertem: bir taç atışı nelere mal oluyordu!
-liverpool atak yapıyor, sağ kanata kuyt kaçıyor, pozisyon ofsayt.
ertem: sol boş! (barcelona'yı uyarıyor)
-puyol bir ikili mücadelede yerde kalıyor. hareket çok da sert değil ama karar faul.
ertem: puyol ayakta kalmak istiyor, ayakta kalmak için savaşıyor.
-kuyt faul yapıyor, sarı kart görüyor.
ertem: kuyt bu kartın rengine savinmeli.
-ikinci yarı başlıyor maç 1-1.
ertem: bu skor barcelona'ya yetmez. (liverpool çok avantajlı bir skor yakaladı de bi' kere de)
-ronaldinho pozisyona giriyor, kaçırıyor.
-ertem: ronaldinho olmadı! (olmayan ne, sana sözü mü vardı)
-ronaldinho faul atışı kullanıyor, dışarı gidiyor.
ertem: en estetik, en sevimli, en mükemmel, en kendini sevdiren futbolcu... ronaldinho şut... başta reina olmak üzere yine kurtuldular!
liverpool pres yapıyor, top oynatmıyor "barcelona bal yapamayan arı gibi" diyorsun, liverpool pres yapıyor desene. liverpool atak yapıyor "barcelona savunması zor anlar yaşıyor" diyorsun "liverpool forvetleri barcelona'yı bu dakikalarda boğuyor" desene.
bu arada maça bağlanırken dediğin de kaçmadı gözümden:
"son iki yılın şampiyonlar ligi şampiyonları çarpışıyor. paris'i fetheden barcelona ve .... (istanbul'u fetheden diyemez) ve istanbul'daki geceyi şarkılarına beste yapan..."