federal rezerv'in amerikan halkını resmi senetlerle, borçlarla, enflasyonla ve faizle belirli pozisyonda tutması gibi dünya bankası ve imf bu rolü global ölçekte üstlenir. temeli çok basittir. bir ülkeyi borca sokarak parçalarlar veya liderine rüşvet verirler. sonra kendi şartlarını ve politikalarını empoze ederler. parada devalüasyon, tedavüldeki paranın değeri düştüğünde onunla değerlenen her şeyin değeri de düşer. bu da yerel kaynakların sömürücü ülkeler için uygun hale gelmesini sağlar, değerinin çok daha azına. sosyal programlar için büyük parasal kaynak kesintileri olur, ki bu genellikle eğitim ve sağlık alanlarını da kapsar. uyumlu ve birbirine bağlı toplumu çökerterek kullanıma hazır hale getirirler. devlete ait yatırımların özelleştirilmesi, bu sosyal olarak önemli sistemlerin satın alınabilmesini ve yabancı şirketlerin çıkarlarına göre ayarlanması anlamına gelmektedir. örneğin 99'da dünya bankası bolivya hükümetine üçüncü büyük şehrinin genel su sistemini "bechtel" adlı amerikan şirketine satması için ısrar etti. bunun hemen ardından zaten fakirleşmiş olan halkın su faturaları patladı. bu bechtel sözleşmesi iptal edilene kadar isyan bütün topluma yayıldı. ticaret libarelleştirilir veya ekonomi yabancıların ticaretiyle ilgili tüm kısıtlamalar kaldırılarak açık hale getirilir. bu bir seri yolsuz ekonomik manifestasyonlara izin verir. uluslararası şirketlerin kendi seri üretim mallarını getirmeleri gibi, yerli ekonomiyi mahvedecek ve üretimi azaltacak şekilde.