hocaların unutulmaz palavraları

entry92 galeri
    27.
  1. dikkat çekmeye çalışıyor diye ortalıkta salya akıtanlar var ya, onlara söylüyorum şimdi anlatacağım palavra ekmek musaf çarpsın gerçek.

    lise son sınıfta güzel konuşma yazma diye edebiyat dersine dahil bir ders vardı. asıl edebiyat dersimize giren hocamızın dersi dolu olduğundan okulumuzda geçici görevlendirilen bir hatuncağıza vermişler dersi. ilk gün geldi bu kadıncağız, ilk gün dediysem onun bizim sınıfa ilk girişi, yoksa biz çoktan dilbilgisinde fiil çatısı konularında test çözecek aşamaya gelmişiz. sınava (öss) bir-iki ay var.

    şimdi bu kadıncağız derse girdi, tanışalım dedi. işte herkes adını söyledi. ne yapacak bilmem, bazılarına babasının mesleğini sordu falan... tanışma dediğin sınıf 43 kişi de olsa 10 dakikada biter. bizim elemanlar iki lafı bir araya getirmekten aciz. kadın dedi ki şimdi de saygı çerçevesi içinde siz bana sorun merak ettiklerinizi.

    şimdi, kadının okula türbanla gelip kapıda peruk taktığını biliyoruz. (hatun o zamanın fettocu teyzelerinden.) sonracığıma, mesleğe başlayalı çok olmamış, onu da duyduk işte öğrenci dedikodusu falan diyerekten... bizim dönemin gençleri öyle herkesin anlattığı gibi okulun en piçi değil, ailesiyle komşu ziyaretine giden halim selim çocuklarız.

    derken bir kız arkadaşımız, hocaya sınavı nasıl kazandığını sordu, sorusunun devamında da nasıl bir plan/yöntem izlediniz.. falan dedi.
    kadının anlattığı şeye hepimiz gülmüştük.

    - arkadaşlar, ben sanıldığı gibi çok çalışmadım öss'ye. çünkü inanıyordum. test falan çözdüğümü hiç hatırlamam, ben ibadet ettim hep. allah'ıma yalvarırdım düzenli olarak, üniversiteyi kazanayım allah'ım, derdim. kutsal gecelerde erken kalkacağımı bilerek hiç uyumada tespih çekerdim. ibadetimi hiç kaçırmadım, dua ettim ve kazandım.

    en arka sırada yakışıklı, taşra züppesi bi' oğlan vardı;
    - de get hoca, olur mu öyle...!
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük