üniversitedeyken evin mutfağını temizleyecektim. düşünün öğrenci evi mutfağıı...
konuyla ilgili cehaletimin yardımıyla bu kiri temizlemeye tek bir temizlik maddesinin gücü yetmez hem hepsinin özelikleri bir araya gelirse ortaya mükemmel bir temizleyii çıkar dedim.
evde ne varsa azar azar döktüm kovanın içine; yerleri pırıl pırıl yapsın diye camsil, hoş kokular yayılsın diye kokulu yüzey temizleyici derzlerdeki lekelerin anasını bellesin diye kireç sökücü, yağ lekelerini fokurdatsın diye yağ çözücü ve olaya biraz ruh katmak için de tuz ruhu...
aman allahım ortalığı bir dumandır aldı. burnumun direği kırıldı başım dönüm dönüm dönmeye başladı mutfakta durmanın imkanı kalmalmadı. sol elimle burnumu sıkıp sağ elimle son bir hamle yaparak kovayı balkona salladım ama nafile; duman balkon kapısından içeri hücum etmekyeydi. son çare mutfağın kapısını kapatıp kendimi salona atıp çekyata sıvandım.
burnumun içine adeta fare enikleri doluşmuş bir an önce burnumun içini kemirip beynme ulaşmak istiyorlardı. oysa ben suçsuzdum masumdum. bunların hepsi süper temizleyiciler değilmiydi...
alakaya gelirsek; kadın kimyası da böyle galiba. kadıdaki beden desen, en mükemmekl bir nesne, ses desen, malum kadın sesi para sesi su sesi, koku desen, onu bilenler bilir, yumuşaklığı pamuktan bulutlar gibi, sıcaklığı tam da mevsim normallerinde, duygu desen birbirinden alası onda. e bütün bunlar bir araya gelince ortaya nasıl oluyor da kadın denilen beyin kemirgeni çıkyor.
