duygu: duyularla algılama, his.
duyu : insanların ve diğer canlıların, dış dünyanın uyarılarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla anlama yeteneği,hasse.
duygulu: duygusu, duyarlılığı çok olan, kolay duygulanan, içli, hassas.
duygusal: duygulara dayanan, duygularla ilgili, hissi; duygunun ağır bastığı, duygunun aşırı etkilediği insan.
duygusal insan, hislidir, duyarlıdır. romantiktir belki, ama hisleri galeyana getiren her uyarıcıya karşı duyarlıdır. haksızlığa öfkelidir, baskıya isyankardır, şiddete karşıdır, gerektiğinde şiddete ayniyle mukabele eder, estet objeye nazardan haz duyar, çirkinliklerden kaçar, saygılıdır, saygı görmek ister, saygısızlık karşısında onuruna sarılır korur. velhasıl duygusallık daraltılmaması gereken kavramdır. aksi halde duygularımızı bastırırız, olmadığımız kadar hissiz görünürüz.
insan bütün duyarlılığı ile, hisleri ile, elbette hislerine yenilmeden; insanlığı, çevreyi içinde var olarak, etkileyerek, etkilenerek yaşamalıdır, kısıtsız, baskısız.