Keskin: Alo, buyurun başkanım. Başkanım burada çalışma yapmak imkansız. Yani burayı kârlı bir hâle getirmek bize uygun değil. Bize yakışmaz. Zaten bu hâliyle de burası hiçbir işe yaramaz. Müsade edin ben Ankaraya döneyim. Koskoca bankayı bu yolla hiç kurtaramayız. Başkanım lütfen beni dinler misiniz? Burası kerhane.
BiKUF Başkanı: Tabii kârhane olacak. istediğim bu. Keşke el koyduğumuz her şey kâr etse. Seni dinlemiyorum artık Keskin. Hadi görevinin başına. Orayı ayağa kaldır. Ne gerekiyorsa yap. işte sana açık çek. Para harcamaktan çekinme duydun mu?. Orayı kâra geçir.
Keskin: O mâna da kârhane değil. Alo, alo; Kapattı.